KEKLERIN in English translation

cupcakes
kek
kapkek
çörek
topkek
bir kapkek
tatlım
cakes
kek
keke
çörek
pastayı
pasta
muffin
kek
çörek
kurabiye
poğaça
brownies
kek
bir brownie
çikolatalı
bir browni
yavrukurt
brownie brownie

Examples of using Keklerin in Turkish and their translations into English

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
  • Programming category close
Daha sonra, Tükettiğim keklerin… gerçek doğasını keşfettim.
Of the cupcakes I had consumed. I recognized the true nature And then.
Daha sonra, Tükettiğim keklerin… gerçek doğasını keşfettim.
And then, of the cupcakes I had consumed. I recognized the true nature.
Güzel, Charlotteun benim için yaptığı keklerin yanına koy.
Great, I will put it next to the muffins that Charlotte made me.
Sonra sakalli adam keklerin hepsini yiyor ve bayan bir silah alip kafasina dayiyor
So then, uh, the fella with the moustache Eats all the cupcakes, and the lady takes out a gun And puts it in his face,
Bu arada, Giovannino, bunu içmelisin ve keklerin bir kısmını denemelisin.
By the way, Giovannino, you must drink this, and try some of the cakes.
Haroldın anlamadığı tek şey, neden burnundan o keklerin kokusunun bir türlü gitmediğiydi.
What Harold didn't know was why he couldn't shake the smell of brownies from his senses.
Yaban mersinli keklerin en, sosyopat yürekleri bile yatıştırdığını gördüm.
See, it turns out that, uh, blueberry muffins can calm even the most sociopathic heart.
Dan Rather, bu lezzetli ev yapımı keklerin dışında paylaşacak bir şeyin var mı?
Dan Rather, do you have something to contribute besides this delicious homemade Bundt cake?
Keki dene.
Try the pie.
Ahududulu kek ve bira? Siparişi bu muydu?
A boysenberry pie and beer, that's what you ordered?
O kremalı kekten de kocaman bir dilim alayım, lütfen.
I will have quite a large slice of that butter cake, please.
Küçük keklerden kaldı mı, Deedee?
Any little cakes, Deedee?
Teselli etmek istiyorsan kekten fazlasına ihtiyacın olacak.
If it's comfort you want to offer, you're going to need more cake.
Kızların kek satışından aldım.
I got them at the girls' bake sale.
Kahveli badem keklerden olacak mı, Hobson?
Will it be almond cakes with coffee, Hobson?
Karısının yaptığı keki size getirmiş.
Brought you the pie his wife made.
Sana kekleri sevdiğimi söylemiş miydim?
Did I tell you I love cake?
O insanlardan keklerini almak ve onları yemek de istiyorsun.
You're a person that wants to have their cake and eat it, too.
Şu keklerden birazını alabilir miyim?
And may I take some of these cakes?
Çorap asmak, Noel baba için kek koymak, bir erkeği tuzağa düşürmek.
Hanging your stocking, putting cookies out for Santa, setting a man trap.
Results: 51, Time: 0.0448

Top dictionary queries

Turkish - English