Examples of using Kemer in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Pantolon askısı, kemer ve palto kancasıyla becerdim.
Bir tür bağ kullanıyor, kemer de olabilir?
Yedi kemer var.
Kemer çıkarıldı. Kafaya dikkat, sürtük.
Hiçbir zaman kemer altında yatmadı. Şu karşında duran var ya.
Kemer mideme baskı yapıyordu, nefes alamıyordum.
İki kemer vardı.
Hayır.- Kemer bu mu?
A cappella grupları genelde kemer altlarında durur.
Koltuk, aynalar, kemer, vites.
Koltuk, aynalar, kemer.
En azından bu kemer takıyormuş.
Kafaya dikkat, sürtük. Kemer çıkarıldı.
Kafaya dikkat, sürtük. Kemer çıkarıldı.
Ines, iniş yapmak üzereyiz. Kemer.
Ines, iniş yapmak üzereyiz. Kemer.
Çok üzücü, ama kemer takan adamların işi bu.
Çok üzücü, ama kemer takan adamların işi bu.
Ve küçük bir kemer için sıraya girerler.
Dokuma ya da kemer gibi.