KENDIMIZI SAVUNMAK IÇIN in English translation

to defend ourselves
kendimizi savunmaya
kendimizi savunmamız
kendimizi korumaya
savunacağımızı
savunabilmek için
in our defense
savunmamızda
kendimizi savunmak için
bizi savunacak
to fend for ourselves
kendi başımızın çaresine bakmak için
kendi başımıza
kendimizi savunmak için

Examples of using Kendimizi savunmak için in Turkish and their translations into English

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
  • Programming category close
eski garezlere karşı kendimizi savunmak için değil.
not defend ourselves against old grudges.
Birlikte çalışmak, dövüşmek ve uyumlu bir ekip olarak kendimizi savunmak için neler yapabildiğimizi görmeliyiz.
In order to work together, we gotta see what each other can do. fight and defend yourselves like a coordinated team.
Kendimizi savunduğumuz için özür dilemeyeceğiz.
We make no apology for defending ourselves.
Kendini savunmak için, tabi ki.
For self defense, obviously.
İnsanlığın, kendini savunmak için yaptığı silahlarla neredeyse yok edildiği gün.
The day the human race was nearly destroyed… by weapons they would built to protect themselves.
Kendimizi savunduğumuz için bizi suçlayacağını sanmıyorum.
I don't think he's going to blame us for defending ourselves.
Jadenı, kendini savunmak için öldürdüğünü kanıtlamak için balistik raporu bekliyorum.
I'm waiting for ballistics to confirm her story that she killed Jaden in self-defense.
Bu çantayı kendini savunmak için kullanmış olabilir.
MAYBE SHE USED THIS PURSE TO DEFEND HERSELF.
Kendimi savunmak için üzücü hikayeler uydururum Biraz ağırlık katmak için..
In self-defense, I make up sad stories to give myself weight.
Roxie Hart kendini savunmak için, sonunda kürsüye çıkıyor.
Roxie Hart finally takes the stand in her own defense.
Carl kendini savunmak için kullanabilir dedim.
Figure Carl could use them for self defense.
Kendimi savunmak için bana daha iyi bir şans sunuyor, Alex. Evet.
Yeah, it gives me… a better chance to defend myself, Alex.
Kendini savunmak için.
It's for self-defence.
Bana saldırdın, kendimi savunmak için seni öldürdüm.
You tried to attack me and I shot you in self-defense.
Tom, Maryyi kendini savunmak için vurduğunu iddia ediyor.
Tom claims that he shot Mary in self-defense.
Dillon kendini savunmak için onu vurmak zorunda kaldı.
Dillon had to shoot him in self-defense.
Kendimi savunmak için en yakınımda ne varsa kaptım.
To defend myself. I grabbed the nearest thing I could.
Kendimi savunmak için vurdum ona. İstemedim.
I didn't want to. I hit him to defend myself.
Bay Zimmerman kendini savunmak için silahını… ateşlemek zorunda kalmış.
Mr. Zimmerman felt that he, in self-defence, needed to… to fire his weapon.
Kendimi savunmak için burada değilim. Merak etme.
Don't worry. I'm not here to defend myself.
Results: 42, Time: 0.0278

Word-for-word translation

Top dictionary queries

Turkish - English