Examples of using Kendimle in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Kendimle ilgili yalan söylemek konusunda neden iyi olduğum belli.
No wonder I'm so good at lying about myself.Kendimle alakalı şikayetleri de yazacağım sanırım?
Suppose I get a complaint against myself?Kendimle alakalı yapmam gereken bir sürü iş var.
I have a lot work I need to do on myself.Kendimle değil, diğer insanlarla yaşıyorum!
I don't. Kendimle ilgili söyleyebileceğim tek şey bu.
That's about all I can say for myself.Bana, kendimle alakalı çok şey öğretti.
She taught me so much about myself.Kısa bir süreliğime kendimle evliydim. Ama yürütemedik.
I was briefly married to myself, uh, but it didn't work out.Bana yaşama ve kendimle yüzleşme isteği verdi.
It gave me the will Bana yaşama ve kendimle yüzleşme iradesi verdi.
It gave me the will Bana yaşama ve kendimle yüzlüşme iradesi verdi.
It gave me the will Beni kendimle bırak.
Leave me to myself.Kendimle ilgili hoş bir kitap okuma isteğim vardı.
I had the urge to read something likable about myself.Kendimle barışık olabilmem için bunu kendi elimle yapmamdan başka yol yoktu.
Kendimle olmayı seviyorum, sen yoksan, tabii ki.
I like being by myself, except for you, of course.Hayır, sadece… Kendimle birkaç dakikaya ihtiyacım var.
I just want a moment by myself. No, I just.Hayır, sadece… Kendimle birkaç dakikaya ihtiyacım var.
No, I just… I just want a moment by myself.Kendimle.- Berbat ettim, değil mi?
I screwed up, didn't I?- By myself.Kendimle biraz zamana ihtiyacım var. Evet. Ben sadece.
Yeah. I'm just gonna… I need some time to myself.Kendimle ilgili konuşmaya gelmedim.
I didn't come to talk about me.TVde kendimle ilgili şeyler duymayı seviyorum.
You know how I love to hear about myself on TV.
