Examples of using Kesersek in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Peki korku filmi yapmayı kesersek ne olacak?
Ne olacak? peki korku filmi yapmayı kesersek.
Bu yüzden ona vurmayı kesersek sevinirim.
Topuğundan biraz kesersek olacak.
Sorun değil, deliklerin etrafındaki kökleri kesersek kuduzunun tutuşu gevşer.
Buradaki hendeği kesersek eğer, Kanai Köyündeki pirinç tarlaları yok olacaktır!
belki onun üstüne gitmeyi kesersek o bize gelir.
Çok karmaşık, ancak doğru kabloları kesersek Bu Thomas bayağı iyi,
Çok karmaşık, ancak doğru kabloları kesersek Bu Thomas bayağı iyi,
Böyle bir günde eğer telefon hatlarını kesersek telsize geçmek zorunda kalırlarsa iletişimlerini kodlamak zorunda kalırlar mı?
O zaman teorik olarak, eğer telefon hatlarını kesersek telsizlerini durdurup istasyondan gelen bütün iletişimleri okuyabiliriz.
Çünkü hep düşündüm… Eğer görüşmeyi kesersek bir şekilde evliliğimi kurtarabilirim diye.
Çünkü hep düşündüm… Eğer görüşmeyi kesersek bir şekilde evliliğimi kurtarabilirim diye.
Dış dünya ile bağlantımızı kesersek zombilerin eninde sonunda öleceğini ve birilerinin tedaviyi bulacağını düşünüyor.
Efendim, bağlantıyı şimdi kesersek tekrar kurmamız…-… garanti degil.
Kafasını kesersek ejderha ölür'' diyen sen değil miydin?
onun kabuğunu kesersek ne kadar üzüleceğini hayal edebiliyor musunuz?
Hasta içinde bir alet unutursak yanlış ayağı kesersek, aort kapağını zedelersek
Zikzak çizmeyi kesersek.
Elektriği kesersek, alarm söner.