KEYFINI ÇIKARMAYA in English translation

to enjoy
zevk
tadını
eğlenmeye
keyif
hoşlanmaya
keyif almak
hoşlanıyor gibi
keyfini çıkarmak
eğlenecek
hoşuna gitmeye

Examples of using Keyfini çıkarmaya in Turkish and their translations into English

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
  • Programming category close
Keyfini çıkarmaya geldim. Ben buraya dövüşün.
I just come because I enjoy the fights.
Teşekkürler. Keyfini çıkarmaya… daha yeni başladım.
Thank you, I'm really starting to enjoy it.
Beraber bilimsel bir deney yapmanın mucizevi keyfini çıkarmaya.
To bask… in the wonder that is scientific experimentation together.
Nereden bileyim? Ben buraya dövüşün keyfini çıkarmaya geldim?
I just come because I enjoy the fights. What do I know?
Bunun yerine bu güzel günün keyfini çıkarmaya ne dersin?
What do you say we enjoy this beautiful day instead, huh?
Bu hissin keyfini çıkarmaya başladığında dünyanın kilidi senin için açılacak. Güzel!
The moment you start to enjoy that feeling is the moment the world unlocks for you. Good!
zaman gerçekten yanınızda oluyor ve siz de kendiniz olmaya devam edebiliyorsunuz ya da küçük aşkınızın keyfini çıkarmaya.
you can go on being who you are or keep enjoying that little crush of yours.
Keyfini çıkar, Don. Yarın akşam Henry ile şehirde buluşacağız.
Enjoy, don. I'm meeting Henry in the city tomorrow night.
Keyfini çıkar, Don. Yarın akşam Henry ile şehirde buluşacağız.
I'm meeting Henry in the city tomorrow night.- Enjoy, don.
Keyfini çıkar. Onlardan alacağımız son şey bu.
It's the last thing we're going to get from them. Enjoy it.
Partinin keyfini çıkar! Senin sıkıştırma algoritman mükemmeldi!
Enjoy the party! Your compression algorithm was the stardust!
Partinin keyfini çıkar! Senin sıkıştırma algoritman mükemmeldi!
Your compression algorithm was the stardust! Enjoy the party!
Zevkle anne. Heykelinin keyfini çıkar, Raymond!
Enjoy your sculpture, raymond!- With pleasure, mother!
Manzaranın keyfini çıkarmak istiyorum.
I just wanna enjoy the view.
Evet, öyle, bırak keyfini çıkarsın.
Yeah, good for him. Let him enjoy.
Cuma geldiğinde benim rahatlama ve hafta sonunun keyfini çıkarma zamanım.
When Friday comes around, it's time for me to let my hair down and enjoy the weekend.
Lütfen, herkes içsin. Keyfini çıkarsın.
Please, everyone drink, enjoy.
Emily,… neden burada kalıp Frasier ile… müziğin keyfini çıkarmıyorsun.
Emily, uh… why don't you just stay here with Frasier and enjoy the music.
Sizinle bir gezinti yaparak karın keyfini çıkarmak istiyor.
She wants to ride and enjoy the snow with you.
İzin ver de biraz keyfini çıkartayım.
Just let me enjoy.
Results: 41, Time: 0.0406

Word-for-word translation

Top dictionary queries

Turkish - English