KITLE in English translation

• mass
• lock
• kit
• a mass
• masses
• locked

Examples of using Kitle in Turkish and their translations into English

İşte o zaman Kitle tanıştım.
That's when I met Kit.

Sarah, yatak odasına git, kapıyı kitle.
Sarah, go to the bedroom, lock the door.

Lenfadenopati yok, kitle yok, hiçbir şey yok.
No lymphadenopathy, no masses, no nothing.

Pıhtı. Kanser.- Kitle.
A clot. A mass. Cancer?

Hmm, Iris, seni Kitle tanıştırmak istiyorum.
Um, Iris, I would like you to meet Kit.

Tom, kapıyı kitle.
Lock the door, Tom.

Gidin ve Clark Kentin limbik sisteminde kitle arayın.
Go forth and look for masses in Clark Kent's limbic system.

Pıhtı. Kanser.- Kitle.
A mass. Cancer? A clot.

Mimi, kendini dolaba kitle.
Mimi, lock yourself in a closet.

Midesinde yüzlerce ufak kitle buldum.
I found hundreds of small masses inside his stomach.

Kitle konuşmak istiyorum. Bir şey mi oldu?
I want to speak to Kit Anything happens?

Pıhtı.- Kitle. Kanser.
A mass. cancer.- A clot.

Burada kal ve kapıyı kitle.
Stay here and lock the door.

Gidin ve Clark Kentin limbik sisteminde kitle arayın.
In Clark Kent's limbic system. Go forth and look for masses.

Pıhtı.- Kitle. Kanser.
Cancer.- A mass.- A clot.

Burada kal ve arkamdan kapıyı kitle.
Stay here, and lock the door behind me.

Pıhtı.- Kitle. Kanser?
A clot. A mass. Cancer?

Kitle bulursanız biyopsi alın.
If you find masses, get a biopsy.

Temizle ve odayı kitle!
Clear and lock the room!

Kalbinde ve akciğerlerinde kitle, ne tür bir kanser arıyoruz?
Masses in the heart and lungs, what kind of cancer are we looking at?