Examples of using Kocasının in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Yani Katie kocasının ölümünden para kalması için yaptı.
Bayan Faber kocasının bıçağıyla Roccoyu bir kez bıçakladığını itiraf etti.
Sabahları kocasının ayakişlerini yaparak geçirir.
Bu kocasının ölüm mesajını teslim etmek gibi. Hepsi yeniden bitti.
Kocasının ölümü yüzünden yastaymış.
Kocasının emrini düşünerek bir süre durdu.
Bayan Wintergreen kocasının eski evrak çantasında bulduğu mektupları getirdi.
Kocasının pasaportunda, talihsiz bir yağ lekesi altında.
Kocasının isteklerine itaat etmek zorunda.
Kocasının dönüşünü hevesle bekledi.
Kocasının eve gelmesine can atıyordu.
Kocasının ölümünden sonra o, iki çocuğu tamamen kendi başına yetiştirdi.
O, kocasının ölümünden sonra işi devraldı.
Yaklaşık olarak kocasının kaybolduğunu bildirdiği zaman.
Seni kocasının veya sevgilisinin yerine koydu.
Kocasının ve personelinin sakladığı ne varsa bulup bana getirin.
Kocasının kulağına asla benim yerimi alamayacağını fısıldamak gibi.
Yoksa kocasının sırlarıyla tutsak edilmiş bağımsız bir kadın mı?
Çavuş Leenin dul eşi kocasının ölümüne hala bir cevap bulamıyor.
Kocasının kendini aldattığını düşünen kıskanç bir eş değilim.