KOLDA in English translation

arm
kol
silah
kolla
silahlandırın
kollu
sleeve
kol
beden
bedende
kollu
var
arms
kol
silah
kolla
silahlandırın
kollu
to your
dönün
senin
sizin
vermek için
etmen için karşı
bir kol
kadar saklayacaksın
senin yardıma ihtiyacın yok , ethel ama arabana kadar sana
kitabının
vücudundan
ulnar
dirsek kemiği
kol
el

Examples of using Kolda in Turkish and their translations into English

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
  • Programming category close
Kolda yakıldı.
Burned the arm.
Kolda kan yok, hayvansı doku da yok.
No animal tissue. There'sno blood in the arm.
Kolda yakıldı.
The arm too.
Sonra kolda tüm vücudunu kullandı.
Into the crank. then threw her whole body.
Nichole kolda şu an ön kol kaslarını parçalıyor.
On that crank right now. Nichole's blasting her biceps.
Bu kolda'' İniş Takımı İndirme'' yazıyor.
This lever says"Gear down.
Sendeki kolda da enerji varsa, o zaman benimkini oradan kontrol edebilirsin.
Then you can control mine from there. If your arm have power too.
Kazık Kolda değil.
Kol doesn't have the stake.
Kolda hacim yok.
There's no volume in the arm.
RF-Kimlik çipi, kolda deri altına yerleştiriliyor.
The R.F.I.D. Chipwas developedfor subcutaneousimplantation in the arm.
Kurşun kolda ilerler,-'' B'' çıkış yarasını oluşturur.
The bullet travels through the arm providing B, the exit wound.
Kolda kan yok, hayvansı doku da yok.
There's no blood in the arm, no animal tissue.
Kolda bir çizgi, kalpte bir çizgi.
One line on the arm, one line on the heart.
O zaman kahverengi saçların kolda olması gerekirdi.
In which case, the brown hairs would be on the cuff.
bir tane de kolda.
one in the arm.
Takılı olduğu kolda.
It's the arm it's on.
Bak…'' Kolda hissedilen karıncalanma.
Look…"The arm feels weak and tingling.
Çünkü o kaslı ve kaslar kolda olur.
Cause Bi-- Bill's the muscle, and the muscle is in the arm.
Hem kalçada hem de kolda kırık var.
He's got a busted hip, and one of his arms is broken.
Konvoy. Beş kolda.
Five columns. Outward bound convoy.
Results: 115, Time: 0.0418

Top dictionary queries

Turkish - English