Examples of using Kolda in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Kolda yakıldı.
Kolda kan yok, hayvansı doku da yok.
Kolda yakıldı.
Sonra kolda tüm vücudunu kullandı.
Nichole kolda şu an ön kol kaslarını parçalıyor.
Bu kolda'' İniş Takımı İndirme'' yazıyor.
Sendeki kolda da enerji varsa, o zaman benimkini oradan kontrol edebilirsin.
Kazık Kolda değil.
Kolda hacim yok.
RF-Kimlik çipi, kolda deri altına yerleştiriliyor.
Kurşun kolda ilerler,-'' B'' çıkış yarasını oluşturur.
Kolda kan yok, hayvansı doku da yok.
Kolda bir çizgi, kalpte bir çizgi.
O zaman kahverengi saçların kolda olması gerekirdi.
bir tane de kolda.
Takılı olduğu kolda.
Bak…'' Kolda hissedilen karıncalanma.
Çünkü o kaslı ve kaslar kolda olur.
Hem kalçada hem de kolda kırık var.
Konvoy. Beş kolda.