KONSERLERE in English translation

• concerts
• shows
• to gigs
• concert

Examples of using Konserlere in Turkish and their translations into English

Bütün gece dışarıda kalacağız,… konserlere gideceğiz, istediğimizi yapacağız.
Staying out all night and going to shows‒ whatever we want.

Klasik müziğe olan tutkusu şevkle konserlere katılan ve müzik yapan geniş bir müzisyen ailede yetişmesinden kaynaklanıyor olabilir.
His passionate love of classical music can be traced to his upbringing in an extended musical family who enthusiastically attended concerts and played music in the home in Leipzig.

Mevcut mekânların bir diğer eksikliği, modern konserlere, müzikallere ev sahipliği yapmak ve doğru canlı TV yayını yapmak için gerekli gördüğü teknik altyapının olmamasıydı.
Another shortcoming of existing venues was the lack of technical infrastructure deemed necessary to host modern concerts, musicals and to allow for proper live TV coverage.

Fragmanda jetin pilotu konuşurken sanatçı ve takımı konserlere hazırlanıyordu ve jetteki gazeteciler ve hayranları görüntülendi.
It features the captain of the jet talking, the singer and her crew preparing for the shows, and intercuted scenes on the jet of the journalists and fans.

pazarları konserlere gidecek ve bazı kalın kafalı iş adamları hesabına çalışacaksın.
in a hotel room, go to concerts on Sunday… and work for some dull-witted business executive.

Eskiden konserlere gitmek için ben üç yaşındayken… ölen ninemin hastaneye kaldırıldığını söylerdim.
In the past, you know, to go to gigs, I have said my nan was in hospital, but she's been dead since I was three.

Müthiş bir anne olacağımı, onu konserlere götüreceğimi ve botlarımı ödünç isteyeceğini sandığımı mı?
That I thought I would be the really cool mom that took her to concerts, and she would want to borrow my boots?

Katolik Kilisesi performansı eleştirdi, Papa halktan ve Hıristiyan topluluğundan konserlere katılmamasını istedi.
the Pope asked the general public and the Christian community not to attend the concert.

Hatırlıyorum da, 10 yaşındayken konserlere gider ve… dansçıları seyrederdim.
I remember being, like, 10 years old and going to concerts and, like, watching the dancer and I always knew

koroya katılabilir, konserlere ve festivallere gidebilir ya da mesela karaoke söyleyebilirsiniz.
visit concerts and festivals- or sing karaoke, for example.

Senin hint keneviri içip konserlere gitmen gerek, Long lslandda ceset gömmen değil. Hayır.
Not burying bodies on Long Island. No. Yeah, you should be smoking pot and going to concerts, not.

Otel odalarında yalnız yaşayıp, pazarları konserlere gidecek… ve bazı kalın kafalı iş adamları hesabına çalışacaksın.
Go to concerts on Sunday, and work for some dull-witted business executive. You would live alone in a hotel room.

pazarları konserlere gidecek… ve bazı kalın kafalı iş adamları hesabına çalışacaksın.
go to concerts on Sunday, You would live alone in a hotel room.

Müthiş bir anne olacağımı, onu konserlere götüreceğimi… ve botlarımı ödünç isteyeceğini sandığımı mı?
That took her to concerts, and she would want to borrow my boots? That I thought I would be the really cool mom?

Flört ettiğimiz zamanları hatırlıyor musun? Konserlere, bowlinge, beyzbol maçlarına,
You remember when we were boyfriend and girlfriend, we used to go to concerts and bowling,

Tecnológico Stadyumu, Şubat 1990da New Jersey Syndicate Tour kapsamında Bon Jovinin düzenlediği iki konser ile başlayan çeşitli konserlere ev sahipliği yaptı.
Several concerts also stopped by the Estadio Tecnológico, beginning with a visit by Bon Jovi in February 1990 for two shows on the New Jersey Syndicate Tour.

O insanın yeme alışkanlıklarının ne okuduğunu anlatır. Konserlere giderler mi? Sorumlu insanlar mıdır?
It talks about their eating habits, what they read… do they go to concerts, are they responsible… do they pay their bills on time?

Senin kendini vermiş halin kadar olmasa da borçlarını ödeyeceğine konserlere giden sahne hastası halinden daha iyi götürür. Sana söylüyorum Mildred!
Maybe not as good as you when you had your mind on it, but better than a stage-struck dame who would rather go to concerts than pay what she owes!

Kaleo, sen konserlere bir şişe viskiyle gelince grubun bayağı güldüğünü söyledi.
Kaleo said the band used to have a good laugh when you would show up to gigs with a bottle of Hartigan.

Konserlere gittiğinde boyun kısa olduğu için, sahneyi göremediğinde üzülmüyor musun?
Is it frustrating for you when you go to concerts and you can't see the stage'cause you're so short?