KORKTUM in English translation

scared
korkutmak
korku
korkutuyor
korkutuyor mu
ürkütmesine
i feared
korkarım
korkuyorum
maalesef
ben korkarım
korkum
korkmazken , ben
ahu
ben allahtan korkuyorum
ben senden uzağım alemlerin rabbi olan allahtan korkarım
ben sizin için o feryat edeceğiniz kıyamet gününden korkuyorum
frightened
korkutuyor
korkutuyor mu
korkut
korkmuş
korkutan
korkutacak
ürkütmemek
worried
endişelenmek
endişe
merak
dert
tedirgin
merak etme
freaked out
çıldırmış
korkmanı
kafayı yerim
çıldırır
deliriyor
çılgına
ödün
yaratığı çıkar
panikleyip
çıldıracak mı
scary
korkunç
korkutucu
ürkütücü
ürkünç
korktum
startled
ürkütmek
korkutmaya
şaşırtacak
i'm afraid
korkmam
i fear
korkarım
korkuyorum
maalesef
ben korkarım
korkum
korkmazken , ben
ahu
ben allahtan korkuyorum
ben senden uzağım alemlerin rabbi olan allahtan korkarım
ben sizin için o feryat edeceğiniz kıyamet gününden korkuyorum

Examples of using Korktum in Turkish and their translations into English

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
  • Programming category close
Düğün planlarından korktum biraz.
Kinda freaked out with the wedding planners.
Bebekle ilgili bir sorun olmasından korktum.
I was worried there was something wrong with the baby.
Çünkü Tarrlok bir Kan Bükücü. Söylemeye korktum çünkü.
Because Tarrlok is a Bloodbender! I was terrified to tell because.
Korktum, efendim. Ah özür dilerim.
I'm afraid, sir. Oh, sorry.
Çok korktum Bay Cho!
You' re scary, Mr. Cho!
Ya da korktum. O ya da diğeri.
Or frightened. One or the other.
Tamam, yeterince korktum.
Okay, sufficiently freaked out.
Sizi ofisin dışında görünce sadece biraz korktum.
I was just a little startled seeing you outside your office.
Şükürler olsun. Çok korktum.
Thank God, I was so worried.
Her şeyden korktum.
I was terrified of everything.
Onu kaybetmekten korktum, Felix. Onu ve Kirayı.
I fear I have lost her, Felix, and my granddaughter.
Söylemeye korktum. Ne kadar?
How much? I'm afraid to say?
Çok korktum. Durdur arabayı!
Very scary. Stop it!
Çok korktum. Boğulduğunu sandım.
I was so frightened. I thought you drowned.
Evet, çok korktum.
Yes, I'm really freaked out.
Bir sonrakinin sen olacağından korktum.
I was worried you might be next.
Evet ama ben çok korktum.
Yes, but I was very startled.
Hayatım boyunca onunla yüzleşmekten korktum.
All my life, I was terrified to confront him.
Tamam korktum şimdi.
Okay, now I'm terrified.
Korktum çünkü Naath Adalı Missandeiyi bir daha göremeyeceğimi sandım.
I fear I never again see Missandei from the Island of Naath.
Results: 2356, Time: 0.0518

Top dictionary queries

Turkish - English