Examples of using Kovanda in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Her durumda… Arılar beslenmeli, ve arılar kovanda beslenmeli.
Raccoon City sokaklarında, Kovanda.
Ateşlenmeden önce kovanda reçel olsaydı,
Her müşterisi için silahları bizzat dolduruyor. Bu yüzden kovanda senin parmak izin yok.
Kafanız solucan kovanı olmuştur ve solucanlar kovanda yaşamaz, öyleyse zaten doğal değildir.
Birincil karışımdaki parlayıcı cıva, ateşlenme sonrası geçtiği boşlukta ve boş kovanda metalik cıva bırakır.
Biz hayaleti buraya çektiğimizde kovanın kapağını kaldırıp hayaletin üstüne dök.
Yem Kovasına!
Kovana görünmez olarak yaklaşırız ve onlarla oradan iletişim kurarız.
Got kovan geçirdi.
Kovan mühimmat deposuna düştü
Parçalanmadan önce bu kovanın elden geçirilip tadilat yapılması önerisi.
Bu sefer buz kovada kalsın, tamam mı?
Geçen yaz onu kovan yönetmeni hatırlıyor musun?
İki kovan daha.
Daedalustan kovana doğru güvenli bir kanal açmanızı öneriyorum.
Süt kovası döküldü, gerizekalı!
Kovayla konuşuyorum.
Tükürük kovanı al, Boyle.
Bildiğin gibi adam kadını kovalar ta ki kadın adamı yakalayana kadar.