Examples of using Krizinde in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
1973 yılındaki ilk petrol krizinde petrol fiyatı dört katına çıktığında,
bölgedeki bir enerji krizinde daha az sayıda insanın uykusuz geceler veya dondurucu soğuklara dayanmak zorunda kalmasını sağlama amaçlı son derece geniş ve güçlü bir işbirliği'' dedi.
Senin gibi insanlar yüzünden krizler ve sosyal eşitsizlikler bizi boğuyor.
Bu tip şeyler, böyle krizler, bir insanın iç dünyasını açığa çıkarıyor.
Daha büyük krizler daha çok ilaç demek, daha çok ilaç da daha çok para demek.
Ancak Hırvatistan krizler karşı karşıya olan tek ülke değil.
Buna benzer mali krizler sırasında bankalar yardım etmeli.
Böyle krizler medya mücadelesini basit kılıyor.- Evet efendim.
Sevgili ailem… finansal krizler sektörümüzde sağlıklı şeyler olarak görülürler.
Krizler. Genellikle krizler o yaşlarda normal şeylerdir.
Krizler daha da acı verici olacak, biliyorsun.
Genellikle krizler o yaşlarda normal şeylerdir.
Ya eğer toplumun, değişim için krizlere ihtiyacı varsa?
Bir yıldız olmanın bir numaralı dersi, krizlere hep iyi tarafından bakmaktır.
Anne, unuttun çünkü zaten ben kendim krizlere sebep oluyorum.
Ben anlamıyorum Onu desteklemeliyiz bu krizde.
Evet.- Kriz.- Krizde çok iyiyimdir.
Büyük resme bakarsak, belki de krizlere müsade etmeliyizdir.
Milyonların hayatta kalabilmesi için, Yaklaşan bu krizde Flash ölmeli.
Belgraddan Kosova krizinde diyalog çağrısı.