KULAKLARINI in English translation

ears
kulak
hearing
duymak
duruşma
dinlemek
duyuyorum
oturum
kulak
işitme
duyunca
listen
dinlemek
bak
bakın
dinler
ear
kulak

Examples of using Kulaklarını in Turkish and their translations into English

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
  • Programming category close
Bak kimi buldum, kulaklarını kapat… inanılmaz, dinle sadece.
Look who I have found, close your ears, this is incredible, just listen.
Biliyor musun, kulaklarını kesmek seni insan yapmaz.
You know, cutting off your ears didn't make you human.
O zaman kulaklarını bir baktır.
Well, then check you ears.
Kulaklarını getir.
Muhteşem! Kulaklarını tıkamak?
Fingers in the ear? Brilliant!
Kulaklarını tıkamak? Muhteşem!
Fingers in the ear? Brilliant!
Toplantıda çeneni kapa… kulaklarını aç ve lafıma karışma.
At this meeting, keep your mouth shut, keep your ears open, and.
Kulaklarını korusan iyi olur.
You better cover your ear.
O pis sesiniz tüm mahallenin kulaklarını kirletiyor En çokda baş vokalistinki.
Your filthy noise is polluting the entire neighborhood, particularly the lead vocals.
Kulaklarını ortaya çıkarmış.
It shows your ears more.
Kulaklarını aç da dinle.
Keep your ears open.
Louise, yine kulaklarını takıyorsun. Neler oluyor?
What's going on? Louise, you're wearing your ears again?
Kulaklarını kontrol ediyorum.
Checking your ear.
Ve biz… biz kulaklarını gıdıklar ve uyurken seni izlerdik.
We tickled your ears, and we watched you sleep… and… the only thing that.
Gerçekten, McNab, kulaklarını bir kez olsun açsan, belki.
Really, McNab, you might want to open your ears for once.
Gerçekten, McNab, kulaklarını bir kez olsun açsan, belki.
Your ears for once. Really, McNab, you might want to open.
Belki de kulaklarını temizlemek gerekiyor.
Or maybe your lugs need cleaning out.
Bunun üzerine biz de kulaklarını tıkayarak mağarada onları yıllarca uyuttuk.
So We prevented them from hearing in the cave for a number of years.
Boynumu kesersen, kulaklarını uçururum senin.
Cut my neck and I will get you by the ears.
O sonu gelmez gevezeliklere konsantre olmak zorunda, kulaklarını yarı açıp.
She has to concentrate with that endless tittle-tattle, lending half an ear.
Results: 1198, Time: 0.0571

Top dictionary queries

Turkish - English