Examples of using Kumar in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Bu kumar masasına oturmak kolay değil.
Kumar, eğlence, enfes açık büfe, Garilla River!
Ve o kumar oynarken, ikisi de öldürülmüş.
Torunun hayatıyla kumar oynayan oydu.
Yaptığı bu, değil mi? Kumarbaz kumar oynar?
Bu kumar masasina oturmak kolay degil.
Yazları, gece boyunca kumar oynadıklarında kimse polisi aramazdı.
Sonra belki biraz kumar oynarız.
Kumar oynayan bir ortağım vardı.
Daima oyunlar ve kumar oynar.
Kulüpten dışlanmak hileli ve haksız kumar kazancıyla yaşayan Moranı perişan edecekti.
Ne anne ama, çocuğuna kumar oynamayı öğretiyor.
Hem vergi yok hem de istediğim zaman kumar oynuyorum.
Ya da o parayla kumar oynayıp büyük para kazandı.
Ama hey, bir süre için casinolar için deli kumar oynayan tutmak?
Doktor, kumar masasında o…''… kazayı yaşadığımda siz de vardınız.
Pompidou ile asla kumar oynama.
Şov kızları, kumar.
Kumar oynarken öyle oyunlara girer miydin?
Buraya taşındığımda tek sahip olduğun… armut koltuk ve kumar masasıydı.