KUMAR in English translation

gamble
kumar
riske
bahis oynamak
kumarbaz
gaming
kumar
kumarhane
oyun
oynuyor
slot
kumar
boşluk
yuvası
yeri
delikten
kollu
yer
card
kart
kâğıt
kozunu
gambling
kumar
riske
bahis oynamak
kumarbaz
cards
kart
kâğıt
kozunu
gambit
kumar
hamlesi
bir hile
dice
zar
kumar
şans
barbut
doğra
gambles
kumar
riske
bahis oynamak
kumarbaz
gambled
kumar
riske
bahis oynamak
kumarbaz
slots
kumar
boşluk
yuvası
yeri
delikten
kollu
yer

Examples of using Kumar in Turkish and their translations into English

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
  • Programming category close
Bu kumar masasına oturmak kolay değil.
It's not easy to take a seat at this card table.
Kumar, eğlence, enfes açık büfe, Garilla River!
Slots, entertainment and the best buffet on the Monongahela River!
Ve o kumar oynarken, ikisi de öldürülmüş.
And while he's playing cards, they both get murdered.
Torunun hayatıyla kumar oynayan oydu.
He is the one who gambled with his own grandchild's life.
Yaptığı bu, değil mi? Kumarbaz kumar oynar?
A gambler gambles. That's what he does, right?
Bu kumar masasina oturmak kolay degil.
It's not easy to take a seat at this card table.
Yazları, gece boyunca kumar oynadıklarında kimse polisi aramazdı.
In the summer, when they played cards all night… nobody ever called the cops.
Sonra belki biraz kumar oynarız.
Then maybe play the slots a little.
Kumar oynayan bir ortağım vardı.
I had a partner who gambled.
Daima oyunlar ve kumar oynar.
He always plays games and gambles.
Kulüpten dışlanmak hileli ve haksız kumar kazancıyla yaşayan Moranı perişan edecekti.
Exclusion from his club would mean ruin to Moran, who lived by his ill-gotten card gains.
Ne anne ama, çocuğuna kumar oynamayı öğretiyor.
What a mother, teaching a kid how to play cards.
Hem vergi yok hem de istediğim zaman kumar oynuyorum.
No taxes, and I play the slots anytime I want.
Ya da o parayla kumar oynayıp büyük para kazandı.
Or he gambled with it and won big.
Ama hey, bir süre için casinolar için deli kumar oynayan tutmak?
But keep your crazy gambles to the casinos for a while, hey?
Doktor, kumar masasında o…''… kazayı yaşadığımda siz de vardınız.
Doctor, you were present when I had that-- accident at the card table.
Pompidou ile asla kumar oynama.
Don't ever play cards with Pompidou.
Şov kızları, kumar.
Showgirls, slots.
Kumar oynarken öyle oyunlara girer miydin?
Did you ever play in games like that when you gambled?
Buraya taşındığımda tek sahip olduğun… armut koltuk ve kumar masasıydı.
When I moved in here, all you had Was a beanbag chair and a card table.
Results: 3459, Time: 0.0316

Top dictionary queries

Turkish - English