KURBANLARIMIZ in English translation

our victims
kurban
maktul
maktülümüz
our vics
kurbanların
our sacrifices
kurbanımız
bizim fedakarlığımız
da özverimiz

Examples of using Kurbanlarımız in Turkish and their translations into English

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
  • Programming category close
O halde, kurbanlarımız tedaviye cevap verseler
So even if our victims respond to treatment,
Kurbanlarımız hep onun adına
Our sacrifices have always been in His name
Kurbanlarımız Memur Reese ve Bölge Savcı Yardımcısı Grayin öldürüldüğü silahla mı vurulmuş?
Our victims were shot with the same gun- that killed Officer Reese and D.D.A. Gray?
Kendi soruşturmalarını yapmak için buraya bir binbaşı gönderiyorlar ama kurbanlarımız, Jacinto Gonzales
They're sending some comandante to do theirown investigation, but our victims here, Jacinto Gonzales
Yani kurbanlarımız… ya da birbirimiz arasındaki bağlantılar… o kadar da sıradışı değil.
So, the connections between our victims- or any of us- are not that extraordinary.
Fred Kirby ve kayıp şoför, Carter Gibson adında bir adam için çalışıyormuş. Kurbanlarımız,- Teşekkürler.
Thanks. So, our victims, Fred Kirby and the missing driver, were working for a man named Carter Gibson.
Saat 08:46da kurbanlarımız ve bu trajik günün isimsiz kahramanları için bayraklar yarıya çekilecek ve bir dakikalık saygı duruşu yapılacak.
Flags will fly at half-mast and a moment of silence will be observed at 8:46 a.m. as we pay tribute to the victims and the fallen heroes of that tragic day.
Tadiç her zaman herkesten önce koşar ve herkesten özür dilerken, biz kurbanlarımız için hiçbir samimi özür duymuş değiliz.'' dedi.
Tadic is always running ahead of everyone and apologising to everyone, while we have not gotten any sincere apologies for our victims," she says.
Oteldeki kurban dumandan zehirlenerek ölmemiş.
The vic in the hotel didn't die from smoke inhalation.
Evet, kurbanımız bir psikiyatristti, biz de hastalarını araştırıyoruz.
So we're looking into her patients. Yeah, our victim was a psychiatrist.
Evet kurbanın karısı Fran Hinkle. Görgü tanığı var mı?
Yeah, vic's wife, Fran Hinkle. Any witnesses?
Kurbanın adı Daria Passmore,
Vic's name is Daria Passmore,
Kurbanın adı Daria Passmore, San Bernardino Üniversitesinde sinema öğrencisiymiş.
Film student down at San Bernardino University. Vic's name is Daria Passmore.
Yani kurbanın cesedini taşıdığını bile kanıtlayamıyoruz.
So we can't even prove that he transported the Vic's body.
Ne var? Kurban beyaz bir kadın,
White female vic, stab and grab.-What
Yani, kurbanımız kasabın onu vagonda tuttuğunu söylüyor. Selam.
So, the victim says the Butcher held him in this train car.- Hey.
Görgü tanığı var mı? Evet kurbanın karısı Fran Hinkle?
Yeah, vic's wife, Fran Hinkle. Any witnesses?
Anneme yazıyorum. Yani kurbanın annesine.
Texting my mom. I mean, the vic's mom.
Kadına vakayı çözeceğine söz verdi. Kurbanın annesi.
The vic's mom. He promised her he would solve the case.
Kadına vakayı çözeceğine söz verdi. Kurbanın annesi.
He promised her he would solve the case. The vic's mom.
Results: 41, Time: 0.0288

Kurbanlarımız in different Languages

Top dictionary queries

Turkish - English