KURTARMALARINI in English translation

to save
kurtarmaya
kurtaracak
korumak için
biriktirmek
saklamak
kurtarabilmek için
kaydetmek
rescue
kurtarmak
cankurtaran
rescued
kurtarmak
cankurtaran

Examples of using Kurtarmalarını in Turkish and their translations into English

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
  • Programming category close
Bunların bazılarını kurtarmayı düşünüyorsan, unut gitsin.
If you're thinking of saving any of these, forget it.
Bunların bazılarını kurtarmayı düşünüyorsan, unut gitsin.
If you were thinking of saving any of these, forget it.
Beni kurtardınız. Size borcumu nasıl ödeyeceğim hiç bilmiyorum.
You guys saved me. I don't know how I will ever repay you.
Dünyayı kurtarmayı paradan daha çok önemsiyordu. Beth Carpenter.
He cared more about saving the world, that money. Beth Carpenter.
Hayatını kurtardınız. Size Washington sınırına kadar eşlik edeceğim.
I will escort you to the Washington border. You saved her life.
Supergirl, Andreayı kurtarmayı başardıktan sonra,… kendimi Gemmaya kanıtlamış olacağım.
And after Supergirl succeeds in saving Andrea, I will have proven myself to Gemma.
Supergirl, Andreayı kurtarmayı başardıktan sonra,… kendimi Gemmaya kanıtlamış olacağım.
I will have proven myself to Gemma. And after Supergirl succeeds in saving Andrea.
Hanımefendi, siz, ülkesinde yeri doldurulamaz bir insanın hayatını kurtardınız.
Who's irreplaceable in our country. Madam, you saved the life of the one man.
Hayat kurtarırız. Bunu biliyorum çünkü siz benimkini kurtardınız.
I know because you guys saved mine. We save lives.
Hayat kurtarırız. Biliyorum çünkü siz benimkileri kurtardınız.
I know because you guys saved mine. We save lives.
Gerçekten. Sen ve O hayatımı kurtardınız.
You and him saved my life.- I really mean that.
Gerçekten. Sen ve O hayatımı kurtardınız.
I really mean that. You and him saved my life.
Yürüyüş arkadaşınız olmam için mi beni boğulmaktan kurtardınız?
You saved me from drowning to be your walking companion?
Eğer istersen anneni kurtarmayı bile deneyebilirsin.
You can even try saving your mother, if you like.
Kızlar, hadi. Dünyayı kurtarmayı erkeklere mi bırakalım?
Girls, come on. Leave the saving the world to the men?
Kızlar, hadi. Dünyayı kurtarmayı erkeklere mi bırakalım?
Leave the saving of the world to the men?! Girls, come on?
Seçmenlerinizden gezegeni kurtarmalarını istemenizi istiyor. Senatör.
Senator… He wants you to ask your voters to save the planet.
Onlardan beni kurtarmalarını istemedim.
I never asked them to do that.
Müritlerinizden onu kurtarmalarını istedim, ama kurtaramadılar.
I have asked your disciples to free him, but they couldn't.
Tüm şeflerin buraya gelip, ne pahasına olursa olsun onu kurtarmalarını söyle.
All the chiefs must come down, and they must save him whatever it takes. Tell them.
Results: 94959, Time: 0.0449

Top dictionary queries

Turkish - English