KURTULMAYA in English translation

to get rid of
kurtulmak
kurtulabilmek için
to get out
çıkmak
gitmek
kurtulmak
inmek
uzaklaşmak
var
çıkabilmek için
çıkarmak
kalkmak
kaçmaya
to avoid
kaçınmak
kaçmaya
önlemek için
uzak durmaya
için
kurtulmaya
engellemek için
sakınmak
to escape
kaçmaya
kurtulmayı
kaçış
kaçarken
kaçabilmek için
firar
to dispose of
kurtulmak
ortadan kaldırmanın
to survive
hayatta kalmak
yaşamak
kurtulmak
sağ
hayatta kalan
sağ kalmak için
ayakta kalmak
away
uzak
çekip
hemen
uzaktan
ayrı
uzaklaş
gitti
kaldı
buradan
bir kenara
to salvation
kurtuluşa
kurtulmaya
kurtuluş için
kurtuluşa götüreceğim
to dodge
dodge
kaçman
atlatmaya
kurtulmaya
to ditch
ekmeye
kurtulmak
başından atmaya
terk etmek
bırakma
sepetlemek
başından savmaya
to evade

Examples of using Kurtulmaya in Turkish and their translations into English

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
  • Programming category close
Kendimi Ölüm Komutanıyla aynı yere kilitleyip kurtulmaya çalışmam gibi mi?
Kind of like trying to survive by locking yourself up with the commander of death?
Tommy hayır! Kurtulmaya giden yol bu.
Tommy, no. It's the road to salvation.
Liamın arabadan kurtulmaya çalışacağını biliyorsun değil mi?
You know Liam's going to ditch the car, right?
Belki de ondan kurtulmaya çalışıyordu. Brennan.
Maybe he was just trying to dodge her. Brennan.
Aşama aşama tempoyu arttırıyor. George Youngdan kurtulmaya çalışıyor.
He's been gradually increasing the pace trying to run away from Young.
Bir insandan daha kurtulmaya hazırlanın.
Prepare to dispose of one more human.
ve ben de kurtulmaya çalışıyordum.
I was trying to escape.
Herkes Vietnamdan kurtulmaya çalışıyor.
Everybody is trying to avoid Vietnam.
Kendimi Ölüm Komutanıyla aynı yere kilitleyip kurtulmaya çalışmam gibi mi?
Yourself up with the commander of death? Kind of like trying to survive by locking?
Bizden kurtulmaya çalışıyor.
He's trying to evade us.
Tommy hayır! Kurtulmaya giden yol bu.
It's the road to salvation. Tommy, no.
Kitt füzeden kurtulmaya çalıştı ama olmadı.
Kitt tried to dodge that missile and couldn'T.
Şefi yakaladığımız için ortağı kanıttan kurtulmaya çalışıyor.
Now that we have got the chef, his partner's out there trying to dispose of evidence.
Bir araya gelerek bu anomallikten kurtulmaya çalışacağımıza inaniyorum.
I believe we should work together to escape this anomaly.
Cuervos üstünlük kuruyor ve Carneros da onların ataklarından kurtulmaya çalışıyor.
And the Carneros are trying to survive their attacks. The Cuervos are dominating.
Belki de mahkemeden kurtulmaya çalışıyorsundur.
Maybe you're trying to avoid a trial.
Kocalarımız bizden kurtulmaya çalışıyorlar.
Our husbands are trying to ditch us.
Brennan. Belki de ondan kurtulmaya çalışıyordu.
Maybe he was just trying to dodge her. Brennan.
Şimdi de son mücadelemizde… Stigden kurtulmaya çalışıyorduk.
Now we were trying to evade the Stig in our final challenge.
Belki sadece kurtulmaya çalışıyorlardır.
Maybe they're just trying to survive.
Results: 687, Time: 0.0863

Top dictionary queries

Turkish - English