Examples of using Kurutma in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Şimdi de kurutma işini bitirelim.
Peteonelaya saç kurutma makinesini vermesini söyleyebilir misin?
Onları orada kurutma. Zemini mahveder.
Kurutma nasıl yapılır biliyorum Stefan.
Eee, kurutma deposu arkada.
Şimdi lütfen kurutma kağıtlarına uzanır mısın? Rica ederim.
Şimdi lütfen kurutma kağıtlarına uzanır mısın? Rica ederim?
Kurutma kağıdı 60ların sonlarında icat edildi.
Kurutma kâğıtları 60ların sonlarında icat edildi.
Kurutma tekrar gizlemek yok!
Derisi kurutma kâğıdı gibi.
Petronelaya saç kurutma makinesini getirmesini söyler misin?
Kurutma hangarlarında yapılır. Tütün çiftliklerindeki kurutma, dolaylı olarak ateşlenmiş ocaklar kullanılarak.
Ve lütfen… sutyenini benim duşumda kurutma.
Dayansa dayansa iyi bir kış jambonunu kurutma süresi kadar dayanır.
Irena, kurutma!
Eskiden ayakkabılarımıza ıslak kurutma kağıtları koyardık.
Havlu ya da kurutma makinesi ile el kurutma.
Kadın personelin kamuflaj maksadıyla tüm cephelerde çamaşırlarını kurutma izni vardır.
Günde hasat, 10 gün kurutma, hidro.