CURING in Turkish translation

['kjʊəriŋ]
['kjʊəriŋ]
tedavi etmek
to treat
curing
treatment
to heal
are self-medicating
to fix
therapy
iyileştirmek
good
well
fine
nice
great
okay
cool
alright
OK
çare bulmak
finding a cure
finding a solution
remedies
ilacı
medicine
drug
medication
cure
pills
iyileştirme
good
well
fine
nice
great
okay
cool
alright
OK
iyileştirmekten
good
well
fine
nice
great
okay
cool
alright
OK
tedavi etme
to treat
curing
treatment
to heal
are self-medicating
to fix
therapy
iyileştirmekle
good
well
fine
nice
great
okay
cool
alright
OK
etmek iyi para getirmiyor afrika uyku hastalığını tedavi

Examples of using Curing in English and their translations into Turkish

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
  • Programming category close
Curing him will be a bonus for you.
Onu iyileştirmem senin için ödül olacak.
I know more about curing than Red Beard.
Tedavi etmede Kızıl Sakaldan daha çok şey bilirim.
Having asked Jesus to restore my emotional and spiritual virginity in exchange for curing Dean.
Deani iyileştirmem karşılığında İsadan benim duygusal ve ruhsal bekaretimi iyileştirmesini istemiştim.
Curing me, and saving Flash's life.
Beni iyileştir ve Flashın hayatını kurtar.
What's wrong with curing malaria?
Sıtmaya çare bulmanın nesi sorun?
Dr Enys, I-I hear you're rather good at curing dogs.
Dr. Enys, köpekleri tedavi etmekte oldukça başarılı olduğunuzu duydum.
No! Curing heart disease and wiping out world hunger!
Kalp hastalıklarını iyileştirip, dünyadaki açlığı bitirmeye çalışıyorlar.- Hayır!
This is bigger than curing cancer.
Bu kanseri tedavi etmekten daha büyük bir olay.
Instead of curing sterility, Jackson wants to save Abigail?
Jackson kısırlığı tedavi etmektense Abigaili kurtarmak mı istiyor?
Then why haven't I ever heard of our blood curing cancer before?
O zaman neden kanımızın kanseri tedavi ettiğini hiç duymadık?
this is a huge leap towards curing this insidious illness.
bu sinsi hastalığı iyileştirmeye yönelik büyük bir adım atmış oluruz.
for curing Alex.
Gelip Alexi iyileştirdiğiniz için.
You know… Curing stuff.
Bilirsiniz… iyileştirici şeyler.
We're not just talking about curing Alzheimer's.
Biz sadece Alzheimer ve Parkinsonu tedavi etmekten değil.
Then why bother curing me?
Peki, neden beni tedavi etme zahmetine katlanıyorsun?
We're curing evil.
Kötülüğü tedavi ediyoruz.
I spent hours curing this!
Saatlerimi bunu kurutmaya harcadım!
Curing cholera.
Kolera tedavisi için.
There's not much money in curing African sleeping sickness.
Afrika uyku hastalığını tedavi etmek iyi para getirmiyor.
My loins require no curing.
Benim tedaviye ihtiyacım yok!
Results: 170, Time: 0.0828

Top dictionary queries

English - Turkish