Examples of using Kusmam in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Yoğun bir mide bulantısı hissediyorum… kusmam gerekiyormuş gibi.
Yoğun bir mide bulantısı hissediyorum… kusmam gerekiyormuş gibi.
İçki vücudumdan sadece hortumumla atılıyor. Ben kusmam.
Dostum, kusmam lazım.
Bu annemin geçen yıl doğum günümü kutlamak için aradığında… kusmam gibi.
Ve ben asla kusmam, yani… Bunu dert etme, tamam mı?
Kusmam gerekiyordu, bu yüzden plaja gittim.
Kusmam gerekiyordu, bu yüzden plaja gittim. Çok fazla limon şekeri içmiştim ve.
Ben gerekirse aylarca kusmam yeter ki bu çocuk bacağını falan kırmasın.
Yine de, böğürtlenler yüzünden dün gece üç saat boyunca kusmam bile yüzümdeki gülümsemeyi silip atamaz.
Gasını açmış kuş yavruları gibi gibisin… cevapları kusmam için beni bekliyorsun.
Kafayı bulup kusmak için yeni bir mazeret bulmuş olurlar.
Kusmak zorunda kaldım.
Yine kusmaya gidiyorum ben.
Şimdi gidip kus, sonra uyumaya git?
Sen kus, ben de tüm eyaletlerin isimlerini sayayım.
O halde kus ve yatağına git.
Sadece kus. Yedikten sonra kendini çok daha iyi hissedeceksin.
O yüzden git kus. Midesi bulanıyor.
O yüzden git kus. Midesi bulanıyor.