PUKE in Turkish translation

• kusmuk
• kusmak
• puke
• kusmuğu
• kusma
• kus
• kusmuğunu
• kusmam
• kusmuğunda
• istifra

Examples of using Puke in English and their translations into Turkish

Puke first, of course.
Kus önce, eIbette.

Cleaned the puke off the porch.
Verandadaki kusmuğu temizledim.

I'm gonna be looking for Spider-Man Band-Aids, and cleaning up cat puke.
Örümcek Adam yara bantları arayacağım ve kedinin kusmuğunu temizleyeceğim.

I don't wanna puke!
Ben kusmak istemiyorum!

It looks like Edith Head puked and that puke designed these costumes.
Sanki Edith Head kusmuş ve bu kusmuk tasarlamış gibi duruyor.

Come on, Puke.
Hadi, Puke.

Where's a puke point?
Kusma noktası nerede?

All right, could you stop saying the word"puke"?
Peki, kus demeyi keser misin?

I think I gotta puke.
Sanırım kusmam gerekiyor.

Yeah, find the puke and you will find the projectile.
Evet, kusmuğu bulursanız mermiyi de bulursunuz.

Just get that baby puke off of your shirt.
Sadece tişörtündeki şu bebek kusmuğunu temizle.

You don't have to think about that. Puke. Puke.
Kusmak. Kusmak. Çok düşünmene gerek yok.

See you later, Puke.
Sonra görüşürüz, Puke.

You're just some stupid, drunk chick who slept in her own puke.
Sen yalnızca kendi kusmuğunda uyumuş aptal, sarhoş bir piliçsin.

Oh, God, man, puke time, man!
Tanrım, kusma zamanı oğlum!

I think I gotta puke.
Sanırım kusmam gerek.

Puke somewhere else so I can eat my burger.
Başka yerde kus da hamburgerimi yiyebileyim.

It reminds him of cat puke.
Ona kedi kusmuğunu hatırlatır.

It's more acceptable to drink and puke than it is to watch a game.
İçip kusmak bu maçı izlemekten daha iyidir.

No more puke. Whew!
Daha fazla kusma yok. Whew!