Examples of using Kuzey koreyi in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Kuzey Koredeki gazeteciler hakkındaki son bilgiler.
Dr. Kimin Kuzey Koreden iltica ederken getirdiği bilgiler.
Bu First Ladynin gidip Kuzey Koreyle Başkana söylemeden konuşması gibi bir şey.
Ama bu paneli Kuzey Koreden gelmiş olabilir Najin sınıfı fırkateyn.
Burada El-Kaide ve Kuzey Koreyle ilgili bilgiler var.
Kuzey Koredeki durum ne oldu?
Kuzey Korede iki tren çarpıştı: 150 kişi öldü.
Görevi Kuzey Korede yakalanan Çin altınları bulmaktı.
Bazıları… Kuzey Koreye gönderilen bir ajan olduğunu söylüyor.
ABD hükûmeti Kuzey Koreye saldırıyı onayladı. Bay Jang?
Gaz odalarının Kuzey Korede de kullanıldığı rivayet edilir.
Ya Kuzey Koredeki kötüye giden durum?
Kuzey Koreden yasadışı yollarla ithal edildi.
Kuzey Korede, Rusyada… Her yerde bir Mendezim var.
Yani Kuzey Koreyle görüşmelerimizin şu anki gündemi hamburger?
Lütfen. Bir keresinde Kuzey Koreden bowlingle çıkmıştım ben.
Sen beni Kuzey Koreye sok, ben de senin için onu halledeyim.
Kuzey Koreye mühim birdiplomatik ziyaret. Spalletta?
Kuzey Koreden bir VIP… bürosu memnun olmayacaktır.
Kuzey Koreden bir VIP… bürosu memnun olmayacaktır.