Examples of using Labirent in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Bu olacak labirent, benim kadar hızlı taşımak mümkün değildir.
Çünkü labirent burası!
Labirent tarafından tutsak edildi, hem koruyucusu, hem de tutsağı.
Burası labirent gibi.
Labirent diğer dünyalara Beşinci Kapı ile bağlanır: Nexus.
Bu çatı katı labirent gibi. Tıpkı orman gibi.
Labirent algıları karıştırıyor uzayı büküyor.
Labirent gibi aynen.
Muhtemelen labirent ondan nefret ettiğimi biliyordur.
Labirent! Bu oyunun en derin seviyesi.
Labirent ile Tektin.
Labirent onu ele geçirirse daimi bir karanlık hüküm sürmeye başlar.
Labirent olarak tasarladım.
Ayrıca Calderonun labirent haritasını dijitalleştirme iznini de aldım.
Labirent içinde labirent.
Bina labirent. Tek çıkış yolu şu tarafta.
Bina labirent. Tek çıkış yolu şu tarafta.
Bina labirent. Tek çıkış yolu burası.
Bina labirent. Tek çıkış yolu burası.
Labirent olarak tasarlandı.