LABORATUVARIMI in English translation

lab
laboratuvar
laboratuar
laboratory
laboratuvar
laboratuar

Examples of using Laboratuvarımı in Turkish and their translations into English

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
  • Programming category close
Milyonlarca insan eskiden laboratuvarıma bakıp ne görürlerdi biliyor musunuz?
Millions of people Used to look at my lab, and what did they see?
Benim laboratuvarım, ofisim, bir de kilitli odam var.
I have got my lab, my office, a lockdown room.
Metamfetamin laboratuvarındaki kanda DNA buldum.
I got DNA on the blood from the meth lab sink.
Momentum laboratuvarındaki güç hücrelerinin ekonomik boy olanına benziyor.
Looks like the power cells from Momentum Lab, except economy-sized.
Bunu laboratuvarıma götüreceğim ve cinayet aleti olup olmadığına bakacağım.
I will bring it back to my lab, Confirm it's the murder weapon.
Bu arada o laboratuvardaki bir sürü şey ateş ile iyi reaksiyona girmiyor.
Just FYI: A lot of things in that lab don't react nicely to gunfire.
Bu arada o laboratuvardaki bir sürü şey ateş ile iyi reaksiyona girmiyor.
A lot of things in that lab don't react nicely to gunfire.
Freya, laboratuvarıma git, 7B grubunun notlarını bul.
Freya, go to my lab, find the notes from group 7B.
Freya, laboratuvarıma git, 7B grubunun notlarını bul.
From group 7B. Freya, go to my lab, find the notes.
Buna bir uyuşturucu laboratuvarındaki atıkların sebep olduğu düşünülüyor.
It's thought to be caused by waste from a drugs lab.
Benim laboratuvarıma. Hastane olmaz.
Not the hospital. My lab.
Gidemem. Kimya laboratuvarım ve yığınla İspanyolca dersim var.
I can't. I have got a Chem lab and a ton of Spanish.
Gidemem. Kimya laboratuvarım ve yığınla İspanyolca dersim var.
I have got a Chem lab and a ton of Spanish. I can't.
Laboratuvarımız, Noahnın evindeki süt kutusunda talyum buldu.
In a carton of milk at Noah's house. Our lab found thallium.
Laboratuvarımız, Noahnın evindeki süt kutusunda talyum buldu.
Our lab found thallium in a carton of milk at Noah's house.
Laboratuvarımız da sürekli olarak bunları ölçüyor.
Our lab constantly measures it.
Aylar önce görev laboratuvarından taşındı. Konuşmuyoruz. Bilmiyorum.
She moved out of the mission lab months ago. We don't talk.
Aylar önce görev laboratuvarından taşındı. Konuşmuyoruz. Bilmiyorum.
We don't talk. She moved out of the mission lab months ago.
Bekle. Bu odayla laboratuvarım arasında sadece iki kapı var.
There's only two doors between this room and my lab. Wait.
Bekle. Bu odayla laboratuvarım arasında sadece iki kapı var.
Wait, there's only two doors between this room and my lab.
Results: 58, Time: 0.0212

Top dictionary queries

Turkish - English