LAB in Turkish translation

[læb]
[læb]
laboratuvar
lab
laboratory
laboratuar
lab
laboratory
laboratuvarı
lab
laboratory
laboratuarı
lab
laboratory
laboratuvara
lab
laboratory
laboratuara
lab
laboratory
laboratuvarına
lab
laboratory
laboratuardan
lab
laboratory

Examples of using Lab in English and their translations into Turkish

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
  • Programming category close
In fact, our crime lab is better equipped than most in the country.
Aslında, suç laboratuarımız ülkedeki pek çok laboratuardan iyidir.
Millions of people Used to look at my lab, and what did they see?
Milyonlarca insan eskiden laboratuvarıma bakıp ne görürlerdi biliyor musunuz?
My lab managed that upgrade to the weapons scanner, like you requested.
İstediğin gibi laboratuarım silah tarayıcısını geliştirdi.
Our forensics lab found a bloody handprint on the lamp used to kill Sally.
Adli laboratuarımız Sallyi öldürmek için kullanılan lambada parmak izleri buldu.
We have a science lab.
Fen laboratuarımız var.
That's how I got promoted to head up the unconventional weapons lab.
Alışılmadık silahlar laboratuarının başına böyle geçtim.
I have got my lab, my office, a lockdown room.
Benim laboratuvarım, ofisim, bir de kilitli odam var.
Our lab found traces of fish,
Laboratuarımız balık, pas tutmaz boya
I got DNA on the blood from the meth lab sink.
Metamfetamin laboratuvarındaki kanda DNA buldum.
Looks like the power cells from Momentum Lab, except economy-sized.
Momentum laboratuvarındaki güç hücrelerinin ekonomik boy olanına benziyor.
Our lab is going over everything they found backstage.
Bizim laboratuarımız de moda gösterisinin kulisinde buldukları her şeyin üzerinden geçiyorlar.
My lab is practically destroyed.
Laboratuarım neredeyse yok oldu.
My lab is near by,
Laboratuarım yakınlardaydı, ben
I too built my lab up high to keep the bullies out!
Ben de laboratuvarımı zorbalardan kaçmak… için yukarılara kurmuştum!
I have a lab out there.
Orada laboratuarım var.
Have you seen my lab?
Laboratuarımı gördün mü?
I'm just going to go back to my lab and get out of this thing.
Ben laboratuarıma geri dönüyorum. ve bu şeyden kurtulacağım.
The only reason this is your lab is because Grissom doesn't kiss ass.
Buranın'' senin'' laboratuarının olmasının tek nedeni Grissomın kimsenin kıçını yalamaması.
I will bring it back to my lab, Confirm it's the murder weapon.
Bunu laboratuvarıma götüreceğim ve cinayet aleti olup olmadığına bakacağım.
I have got a five-hour chem lab, plus med-school applications and work.
Saat laboratuarım, veteriner okulu sınavlarım ve bir işim var.
Results: 8533, Time: 0.0638

Top dictionary queries

English - Turkish