Examples of using Lambanı in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Sadece Luxın nargile lambasına iyi bir yer bulmalıyız.
Elvis lambam bu benim.
This is my Elvis lamp.Lambam bir kirişe çarptı.
I hit my lamp on a girder overhead.Okuma lambam çalışıyor mu?
Is my reading lamp working?Benim lambam için.
All my lamp.Alaaddin şaşırdı, lambadan duman çıkmaya başladı.
And Alladin was startled by the lamp which began to hiss and smoke.Zararı, lambaları boşa harcaması.
The harm is, madam, that he's wasting a lamp.Zararı, lambaları boşa harcaması.
The harm is, Madam, he's wasting a lamp.Zararı, lambaları boşa harcaması.
The harm is he's wasting a lamp.Ve lambam!
And the lamp!Ev arkadaşlarım lav lambamı Craigslistte sattılar, bu yüzden böyle olacak.
My roommates sold my lava lamp on Craigslist, so this will have to do.Şu lambaya bak!
Look at that lamp.Fakat senin lamban! Ben… lamba!
The lamp! But your lamp!Fakat senin lamban! Ben… lamba!
But your lamp!- The lamp!Terapi lamban gelmiş.
Your therapy lamp arrived.Onun lambası Mollyyi güvende hissettiren tek şeydi.
Her lamp was the only thing that made Molly feel safe.Lambamı geri ver.
I want my lamp back.Poof! Lambaya hoş geldiniz!
Welcome to the lamp. Poof!Lambadan başka bir şey almak yok. Unutma!
Remember… take nothing but the lamp.Lambanın içi karanlık ve çok soğuk. Hayır!
It's cold and it's dark in that lamp. No!
