LAMP in Turkish translation

• lambayı
• lamba
• ışığı
• kandili
• abajur
• çerağ
• lambalar
• lambası
• lambanın
• lambaya
• lâmba
• lambaydı
• işığı
• kandil

Examples of using Lamp in English and their translations into Turkish

No! It's cold and it's dark in that lamp.
Lambanın içi karanlık ve çok soğuk. Hayır!

It was a glass lamp, because it had a wick.
Camdan lambaydı, çünkü fitili vardı.

Put out the lamp, Phiona.
Işığı söndür, Phiona.

That's why I need the lamp, and why I no longer need you!
O yüzden lambaya ihtiyacım var ve artık sana ihtiyacım yok!

It's cold, and it's dark in that lamp.
Lambanın içi karanlık ve çok soğuktur.

That was Mom's favorite lamp, Casey.
O annemin en sevdiği lambaydı, Casey.

Turn off the lamp, there's the anti-aircraft searchlight.
Işığı söndür, uçaksavar projektörü var.

Poof! Welcome to the lamp.
Poof! Lambaya hoş geldiniz.

Yo, Lamp Boy, turn on the light.
Hey, Lâmba Çoçuk, ışığı aç.

No! in that lamp. It's cold,
Lambanın içi karanlık

Yeah, my favorite green lamp?
Evet benim en sevdiğim yeşil lambaydı.

And placed therein a hot, shining lamp.
Bir de parıl parıl parlayan kandil yerleştirdik.

Fixing the lamp.
Işığı tamir ediyorum.

Teal'c… Take a shot at that lamp with your staff weapon.
Tealc… Şu lambaya Jafffa silahınla ateş et.

In that lamp. It's cold,
Lambanın içi karanlık

And my first-favorite lamp, fantastic.
Bu da en sevdiğim lambaydı, harikulade.

I need some twine and lamp oil.
Nathan bana sicim ve kandil yağı lazım.

What's gonna happen to the antiquities and the lamp now?
Tüm bu antikalar ve lambaya Ne olacak şimdi?

Lift up the lamp, my brother.
Işığı kaldır, kardeşim.

And has made therein the moon for a light and the sun for a lamp?
Gökte Ayı bir nûr, Güneşi ise lâmba yaptı?