Examples of using Levent in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Leventin yerine bir mühendisin gelmesi, aylar sürebilir.
Leventi Ölümsüzün elinde bırakamayız.
Faysal şu anda Leventi bağlamış bir yerde tutuyor demek.
Böylece Leylayı da Leventi de kurtarmış olacağız.
Leventi de Faysalı da bulup öldüreceğim.
Ama Leventin onlarla hiçbir alakası yoktu.
Lütfen. Bu Leventi en son nerede görmüşler?
Lütfen. Bu Leventi en son nerede görmüşler?
Leventin ölmesi lazım.
Yani hem Leventi yakalarsam formülü nerede tuttuklarını da öğrenebiliriz.
Leventi kavga çıkarana kadar kışkırtmaya çalıştım.
Yani Leventin seni görüp korkmasını engellemem gerekiyordu.
Ya Hakan, daha Leventin yerini bile bilmiyoruz.
Bu kadar iyi tanıyorsun Leventi?
Zeynep, sana ihtiyacım var Leventi bulmak için.
Levente sahip çıkamadım ben Sarp.
Toplanın, leventler, toplanın!
Fakat sizden hoşIanıyorum leventler.
İyi atıştı, leventler.
Cesur Kaptan Vallo, eh, leventler?