LOBI in English translation

Hiç lobi görevlisi oldunuz mu, efendim?

Were you ever a Lobby Boy, sir?

Oturma odasını lobi olarak kullanıyoruz.

We use the living room as a lobby.

Ben lobi muhabiriyim.

I am a lobby correspondent.

Lobi iyi olur.

The lobby's fine.

Bize lobi dışındaki her yerin sınırların dışında olduğu söylenmişti.

We were told everything outside the lobby is off limits.

Ben ise petrol endüstrisi için lobi çalışmaları yapıyorum. Tahmin edersiniz.

I'm a lobbyist for the oil industry, so you can imagine.

Otel, sistemimizi lobi ve koridor kameralarına bağladı.

The hotel pegged our system to the lobby and hallway circuits.

Lobi zencilerle mi dolu, yoksa bana mı öyle geldi?

Is it just me, or is the lobby full of negroes?

Bekçi lobi nöbetini değiştirdi.

The guard has changed shift in the lobby.

Lobi ve katlardaki tüm personel. Başlıyoruz.

All personnel in the lobby and on the floors, we are a go.

Lobi çok göz önünde.

The lobby's too public.

Içine otur Lobi ve seni arayacağız.

Have a seat in the lobby and we will call you.

Ben de Flinte dönüp GM lobi sorumlusu Tom Kayden biraz destek aldım.

So I headed back to Flint for further guidance from GM lobbyist Tom Kay.

Bunu açıklamak da GM lobi sorumlusu Tom Kaye düştü.

GM lobbyist Tom Kay tried to explain.

Bütün lobi yapanlar ve politikacılar başlıca yayın saatlerindeki şiddeti haykırıyorlar.

Every lobbyist, mom, and politician… is screaming about violence in prime time.

Lobi çok karanlık.

That lobby's too dark.

Teras katı da lobi ve asansörle aynı yayını kullanıyor.

For the lobby and the elevator. That penthouse is using the exact same feed.

Affedersiniz. Lobi bu tarafta sanıyordum.

Excuse me. I think the lobby's that way.

Dışarıdan lobi oluştururum.

I will lobby from the outside.

Lobi de.- Evet.

Yeah. She's in the lobby.

Examples of using Lobi in Turkish and their translations into English