Examples of using Londraya gitti in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Dük kutlama için Londraya gitti.
O gece Arun Londraya gitti.
Efsane diyor ki o Londraya gitti ve 1956 yılında apomorfin tedavisine başladı.
Arkadaşım, tıpkı sizin gibi kendini taburcu etti. Londraya gitti, Brixtonda oda tuttu
Aile her şeylerini satıp Londraya gitti.
Turnuvayı kazandı ve 1948de İranın ilk Olimpiyat takımı için yarışmak üzere Londraya gitti.
prodüktörlere güvenmekten sıkılan Kari, prodüktörlük çalışmaları için birkaç seneliğine Londraya gitti.
Eğer biri bedeni soracak olursa Baş rahibin isteği üzerine cenaze için Londraya gitti.
Benim sevgilim… Birkaç gün önce Londraya gitti ve geri dönmedi!
Medyadan her hangi biri onu sorarsa Gösteri için Londraya gitti dersiniz.
kapısına kilit vurup Londraya gitti.
Ben Londraya gittim.
Babam Londraya gitmiş ama elden hiçbir şey gelmeyeceğini biliyorum.
Amerikalı şapşal Londraya gitmiş, bir midilli ile.
Görkemli Hükümdarımız Londraya gitmiş, yani bana öyle dendi.
Beyefendi Londraya gittikten sonra da o üçü bir araya gelmeye devam etti.
Babanla Londraya gittiğini sanıyordum?
Babam Londraya gitmiş ama elden.
Ben 4 seneliğine Londraya gittim, o da benim adımla, üniversiteye.
An8} 27. İlki, biz Londraya gittikten sonra geldi.