Examples of using Müziğini in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Ah, açılış müziğini hatırlıyorum.
Özellikle de rock müziğini.
Çılgın Alman müziğini saymazsak.
Annemin en sevdiği film müziğini kullanmaya karar verdim.
Titanic için tema müziğini söyledi ve onun yaşlı şişman
Tabii, kadının tibiasına dokuz inçlik vida çakacağız… ama o Hamiltonın müziğini dinlediği için ağrı çekmeyecek.
gelip benimle gösteri müziğini dinlemiyorsun?
Evet şimdi Beethovenın müziğini dinledik ve benim bu müzikle problemim şu, bu çok sıkıcı.
Alfonso SGAEden bu filmin müziğini yönetmemesi ve bu müziği İnternete yükleyebilmemiz için izin istedi.
Yılının ocak ayında ise Lucian Truscott, Led Zeppelinin müziğini,“ heavy” olarak tanımlamış, Blue Cheer ve Vanilla Fudge ile kıyaslamıştır.
Ülkeyi sözünü Hikmet Münir Ebcioğlunun yazdığı, müziğini ise Kemal Ebcioğlunun yaptığı, Semiha Yankının seslendiği
Ne, halkın müziğini sevmiyorsunuz Kedilerin çantalarıyla mı dövdünüz birbirinizi?
Ve ondan sonra eğer çevrende tanrıların müziğini artık duymuyorsan Eğer yalnızca ayaklarının altında daha sağlam bir şey hissetmek istersen.
Ve ondan sonra eğer çevrende tanrıların müziğini artık duymuyorsan Eğer yalnızca ayaklarının altında daha sağlam bir şey hissetmek istersen.
The Main Street Singersın müziğini çalıyordum bütün hayatım, Yani Tampadayden.
İnsanlar giyimini, müziğini seviyor ama aerobik biraz dalga konusu şu aralar.
Washington DCnin nesiller boyu gelen müziğini kutlayan eğlenceli bir akşam hazırlamak istedik.
Kırıntılar Artık müziğini bile sevmiyorum. Aramızda kalsın, Ricky.
Eleştirmenler grubun müziğini Motörhead ve Black Label Societynin müziklerine ve'' eğlence'' tarzını da Turbonegronunkine benzetti.
Bell, oyun müziğini bestelerken Baldurs Gate