Examples of using Madalyon in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Polis olup, başkandan madalyon almak istiyorum.
Ve Akdeniz usulü sulu tavuk. Trout amandine, kızarmış patatesli dana madalyon.
Kızım, sana verdiğim madalyon nerede?
O altın madalyon kazandı.
Madalyon boynunuza taklmak için çok özel bir şeydir.
Bu madalyon bulunacak yada!
Biliyor musun, madalyon benim kral olmamı istiyor, diye düşünmeye başladım.
Madalyon benim için neden çalışmıyor?
Madalyon sadece bir tür kalp üzerinden çalışıyor.
Bana madalyon gerekmiyor.
Madalyon örneğini klonlamalısın.
Bu madalyon.
Önce madalyon.
Ama Kung-Fu dünyasında sayısız büyük üstad var ve buna karşılık 8 madalyon.
Şey gibi, haç ya da madalyon gibi.
Madalyon, miknatisli.
Madalyon olmadan, biliyorum.
Madalyon olmadan mızrağın geri kalanına ulaşmanın tek yolu Hunter.
Madalyon şeklinde iki altın zincir takıyor.
Yani, madalyon nedir?