Examples of using Mahalledeki in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Geçen Cadılar Bayramında… mahalledeki çocukların yarısı Frieda Claxton kostümü giymişti. Hadi ama.
Bir tane istiyor. Şimdi mahalledeki her çocuk.
Mahalledeki Çocuklarla… hep olay Çikarir, kavga ederdik.
Mahalledeki herkes Bruce Lee olmak için dövüşürdü, Green Hornet olmak için değil.
Hayır, mahalledeki tek şair savaş beyi sensin.
Bu cinayetten sonra, mahalledeki insanlar başsağlığı dilemek için evimize geldiler.
O bizim mahalledeki çoçuk kacıran kısıye benziyor.
Mahalledeki herkesle konuşmamız gerek.
Mahalledeki en kötü çocuk.
Mahalledeki diğer erkekler için!
Mahalledeki içki dükkanının sahibi de üzülmüştü.
Ya bunun şapkasını mahalledeki teyzeleri ördü bunu.
Mahalledeki küçük bisikletli Hasana mı?
Mahalledeki çocuklara motosikletlerimizi temizlemeleri için bundan daha çok para verirdik biz.
Mahalledeki kadınlar geliyor.
Hey bu mahalledeki herkesin babamla sorunu ne?
Mahalledeki çocuktan çok daha fazlasıydı o.
Mahalledeki o budalalar olduğunu düşünüyoruz.
Evet, aşağı mahalledeki bir bayan dedi ki Franin annesiyle yakın arkadaşlarmış.
Mahalledeki Skyes adındaki satıcıya borcu vardı.