Examples of using Mahkûmlardan in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Mahkûmlardan biri kaçtı.
Eğer o mahkûmlardan kurtulmuş olsaydım, bunlardan hiçbiri olmazdı.
Dennis, mahkûmlardan biriyle çok fazla konuştuğunu söylüyor.
Mahkûmlardan biri hakkında hususi talimat var.
Dennis, mahkûmlardan biriyle çok fazla konuştuğunu söylüyor.
Müdürün masasının arkasındaki,… kafasız ceset işi mahkûmlardan birinin komplosu.
Ben olsam, onu ebediyyen öteki mahkûmlardan uzak tutardım.
İşçi mahkûmlardan birkaçı firar etmiş.
Oregon Yasama Meclisi, mahkûmlardan mahkûmiyet masraflarının tahsil edilmesi için Eyalet Adalet Bakanlığını yetkilendirmişti.
Buradaki mahkûmlardan birinin kılına zarar gelirse efendim aynen misillemesini yapar
Mahkûmlardan biri, diğer mahkûmlardan idam edilecek olanın adını söylemesi için gardiyana yalvarır.
Mahkûmlardan biri tarafından işlenen bu cinayet yüzünden onlara sinirlenmenin, cezalandırmanın daha kolay yapılacağını düşünüyorum.
Mahkûmlardan biri öyle korkar ki, diğeri onu ele verir,
Memur Joseph Howard, ve mahkûmlardan Lou Wrath, Junior Pierce ve Kenny White.
Mahkûmlardan biri öyle korkar ki, diğeri onu… ele verir, birbirlerini ele vermek için yarışırlar.
Doğru yolu bulma konusunda Ozdaki diğer bütün mahkûmlardan.
Saat boyunca gardiyanlar, mahkûmlardan onlara verilecek belirli bir bilgiyi almayı başarırsa dönem ödevinden muaf olacaklar.
Evet, bazı atların canlı canlı yandığı ve mahkûmlardan bir tanesinin, hüküm giymiş bir kundakçı olduğu söylendi.
Ve mahkûmlardan bir tanesinin, hüküm giymiş bir kundakçı olduğu söylendi. Evet, bazı atların canlı canlı yandığı.
Sormaktan nefret ediyorum ama… bu mahkûmlardan biri kaçmayı düşünmüyor mu hiç?