Examples of using Mahzendeki in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Tanithin ölümü, Peggynin kaçırılması… Chilburye yolculuk, mahzendeki ayin tüm bu şeyler oldu.
Tanithin ölümü, Peggynin kaçırılması… Chilburye yolculuk, mahzendeki ayin tüm bu şeyler oldu.
Tanithin ölümü, Peggynin kaçırılması… Chilburye yolculuk, mahzendeki ayin tüm bu şeyler oldu.
Eğer yetmez ise mahzendeki şaraptan satın alabilecek bir adam tanıyorum.
Öldükten sonraki tüm amacı insanları oyuna getirerek aşağıdaki mahzendeki cin kutusunu açtırıp 13 hayaleti serbest bırakmak olan iki ruh tarafından götürülmüş.
Ama Ekselansları mahzendeki bira partisine ev sahipliği yapıyor gibiydi. Bunu kağıdına yazma.
Bunu kağıdına yazma ama Ekselansları mahzendeki bira partisine ev sahipliği yapıyor gibiydi.
Gidip mahzenin anahtarını alacakmış.
Scrimshawun mahzeninden beri.
Kök mahzeninde olduklarını söyle, tamam mı?
Bizimki mahzende olacak.
Bu gece mahzene ulaşmaya deneyeceğim.
Mahzen, bayan Addams.
Mahzen, Addams hemen şimdi!
Beanin gizli elma şarabı mahzeninin arka kapısının birkaç tahtası kırılmış.
Sonsuz Mahrumiyet Mahzeni mi?
Şarap mahzenini ben mahvetmedim ama her hafta oraya akşam yemeğine gidiyordun.
Mahzen Karanlık Olanı sadece başka bir hayat karşılığında diriltiyor.
Gelirken mahzenin kapısını kapattın mı?
Biliyorum çünkü mahzene gittim ve kendi gözlerimle gördüm.