Examples of using Malî in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Benzer bir biçimde, eşey malî açıkların yüksek, malî disiplinin ise düşük olduğu ekonomilerde,
IMF Hırvatistandaki ekonomik ve malî reformları desteklemek amaçlı bir stand-by kredisinin bu ülkeye verilmesini onayladı.
dünyanın çoğu bölgesinde artmakta olan yoksulluk ve uluslararası malî piyasaların kötü işleyişi gibi.
sanayî ve malî hizmetlerin ve turizmin ana merkezidir; ayrıca sık kullanılan bir emir limanıdır.
yılı ekonomik programını överek, bunun'' malî sürdürülebilirliğin ve süreğen yüksek ekonomik büyüme oranları için gerekli altyapıyı'' sağlamaya başlayacağını'' belirtti.
Bizans İmparatorluğunda imparatorluk muhafız birlikleri ve malî memurlar, 11 ile 15. yüzyıllar arasında kayıtlarda görülürler.
Malî düzenleme hedeflerine ulaşılmasını güvence altına almak için,
Bu, gereksiz sübvansiyonların kaldırılmasının yanı sıra, emek ve sermaye gibi ekonomik‘ mallar üzerindeki çarpık vergilerin yerine kirlilik ve verimsiz kaynak kullanımı gibi ekonomik‘ kötü uygulamalara konacak daha etkili vergilerle, malî reformun daha fazla kullanılması suretiyle gerçekleştirilebilir 27.
Paradigmatik köktencilik geri çekildiği izlenimi uyandırmaktadır; hem politikacılar hem de akademisyenler entelektüel darkafalılığın gerçek dünyada fazlaca bir işe yaramadığını ve piyasaların etkin düzenlemelere gereksinim duyduğunu fark etmiştir( bu malî piyasalar, enerji piyasaları, ve şirket skandalları ile şüpheye yer
Donnie Yenin mâli durumunu kontrol etmeyi ihmal ettim.
Mali işlerin nasıl işlediğini de.
Bir kaç mâli manevra beni düzlüğe çıkaracak.
Şirketim onun mali işlerine bakıyor.
Bilirsin, mâli hareketler yapan biri.
Benim mali işlerimi idare ediyor ve o bir kadın. Hem de çok güzel.
Yine mâli sorunlar mı?- Hayır?
Yani siz Marynin mali işlerini de takip ediyordunuz?
Mâli planlarımız için soruyorum.
Booth, Hutchın mali verilerine bakmamı istedi.
Mâli kayıtlar hani?