Examples of using Markasını in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Modelini veya markasını buldunuz mu?
Arabanın markasını ve modelini hatırlıyor musunuz?
Pahalı bir şeydi ama size markasını söyleyemem.
Modelini ya da markasını anlayamadım.
Nutley polisi, arabanın eşkalini ve markasını almış!
Ed, kardeşinin aracının modelini ve markasını biliyor musun?
Pahalı bir makineydi, ama muhtemelen markasını söyleyemem.
Onları yalnızca İtalya markasını tanıtmak için giyiyorum.
Markasını belirleyebilir misin?
Bu ruj markasını gördüm ve seni öpmek istedim.
Peki, şarabın markasını biliyor musun?
Çünkü markasını görebiliyorsun.
Kaçı, kendi kozmetik markasını yaratmayı başarmış olabilir ki?
Vantilatörün markasını ortaya çıkarmayı başardık.
Diğer aracın markasını hatırlıyor musun?
Cooks Chicken markasını biliyor musun?
Markasını tespit etmeye çalışıyorum. Satıcıya ait bir şey çıkar belki.
Kullandığımız prezervatifin markasını bile hatırlıyorum.
En azından arabanın markasını ve rengini hatırlıyor musun?
Markasını senden önce oraya o koydu.