MAXE in English translation

• max

Examples of using Maxe in Turkish and their translations into English

Sen kimsin ve Maxe ne yaptın?
Who are you, and what did you do with Max?

Maxe oy verin.
Vote for Max.

Sadece Maxe olan bu şeyden beri-- Bilmiyorum.
Since this… Abel. I'm just… business with Max.

Bilmiyorum. Sadece Maxe olan bu şeyden beri.
Since this… I'm just… business with Max.

Sadece Maxe olan bu şeyden beri-- Bilmiyorum.
Since this… I'm just… Abel. business with Max.

Maxe göre birşey değil.
That is so not like Max.

Maxe bir kelime bile etmedim.
I told you… I didn't say a word to Max.

Maxe, havaalanına giderken bakacağım. Sen de eşyalarını topla.
I will take a look at Max on the way to the airport. You pack.

Maxe, havaalanına giderken bakacağım. Sen de eşyalarını topla.
You pack. I will take a look at Max on the way to the airport.

Yoksa doğrudan Maxe giderim. Gözümün önünden uzaklaş.
Stay out of my face or I will go straight to Max.

Maxe git. O sana her şeyi anlatır.
Drive to Max's, he will tell you more.

Hayır Harika. Gidip Maxe uğrayalım ve şu kurbağaları bir görelim.
Let's drop in on Max and check out those frogs. Great.

Maxe kedi!
Kitty for Max!

Yoksa Maxe müdahele toplantısı mı yapıyoruz? Neden?
Why? Oh, are we having an intervention for Max?

Ha. Neden? Maxe müdahele mi yapıyoruz?
Why? Oh, are we having an intervention for Max?

Maxe yeterli alanı bırakıyorum.
I'm leaving sufficient space for Max.

Maxe mesaj bıraktım.
Just left word for Max.

Maxe ve ailene ne kadar değer verdiğini biliyorsun?
You know how you care about Max and your family?

Burada kalacak ve benim için Maxe göz kulak olacaksın, tamam mı?
You gotta stay here and take care of Max for me, okay?

Maxe bakayım bir ben.
I'm gonna go check on Max.