Examples of using Maxin in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Maxin yanında sık sık söylerim ama bu gerçekten çok garipti.
Maxin laboratuvarındaki kameralardan bombacının görüntüsünü bulduk.
Maxin tüm ödülleri de duvarda duruyordu.
Ben Maxin kötü babasıyım.
Maxin ilk turtası bu.
Edgar, Maxin söyledikleri hakkında endişe duymanı istemiyorum.
Maxin Kansas Citysinin kapanış gecesi hakkında yazdığın yazı.
Maxin Ev Yapımı Keklerine hoş geldiniz.
Maxin aptalca şehri kurtarma eylemi sırasında hangileri ölecek merak ediyorum.
Maxin gönülsüz saygılarıyla mı?
Maxin bebeğini almaya geliyorlar.
Maxin bebeğini almaya geliyorlar.
Maxin giydiği eşofmanı ile çektirdiği bir fotoğrafını buldum.
Maxin sorunu artık bunlar.
Maxin ruh hali nasıl?
Çocuklar, bu hayır işi Maxin fikriydi, ve şimdi gelmiyor.
Maxin üzerine.
Maxin hastalarından hiçbirinin sağ kalmadığı açıkça ortada.
Maxin şirketindeki işi kabul etmek zorundasın.
Sen Maxin oğlusun.