Examples of using Maxle in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Maxle kıyıya çıkanın Anna değil de sen olduğunu sanıyorlarmış.
Maxle böyle konuşamazsın. Anne dur!
Evet ama Maxle Deirdreye kendin ulaştın.
Ben Maxle ilgili konuşuyorum.
Ama Maxle ilgili endişelerim yok değil.
Maxle Gabynin başını bekleyeceğim, kusura bakma.
Ve Maxle ilgili olan her şey benimle zaman geçirmiyor mu?
Hey, Maxle konuşuyorsunuz.
Tabii ki Maxle.
Kızımız üniversitede, ta ki Maxle ben.
Sana söylemem lazım, Maxle olanlar için üzgünüm.
Dün gece iyi vakit geçirdik ama ben Maxle nişanlıyım.
Köşemdeki yazı için James yüzünden Maxle rekabet etmek zorunda kalıyorum.
Yarın sabah havaalanına gitmeden önce Maxle konuşacağım.
Bu cömertlikten öte oldu, özellikle sizlere Maxle ilgili yaşattıklarımdan sonra.
Eğer bir sorunun varsa, Maxle hallet.
Yani Chiara rahibeyle bağlantılı, aynı zamanda Maxle de bir bağlantısı var.
Hayır, o bunların hepsinin Maxle ilgili olduğunu sanıyor.
Kısa bir süreliğine Maxle gitmen gerek.