Examples of using Mecliste in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Sofianenin yazısı Mecliste müthiş bir tartışma yaratmış.
Solon, kölelik ve kimse mecliste hizmet izin verdi.
Mecliste hayatını kaybeden onca kişi için yaptım.
Mecliste Tanrıyla konuşurken seni duydum.
Görünüşe göre, mecliste ilişkimizin uygunsuz olduğunu düşünen bir grup var.
Mecliste itham edilmeyeceğim ve bu iş Senatoya intikal etmeyecek.
Ihtiyacım var. Mecliste senin fikirlerini duymaya Hayır.
İşte şu anda Mecliste iki yasa tasarısı var.
Mecliste ve seçim bölgesi için neler yaptı?
Ardından da belge 81 sandalyeli mecliste oylamaya sunulacak.
Mecliste çoğu kişi onun en uygun aday olduğu düşünüyor.
Hayır… Mecliste senin fikirlerini.
David. Bu mecliste dolaşmanın birden fazla yolu var. Gel.
Mecliste itham edilmeyeceğim ve bu iş Senatoya intikal etmeyecek.
Erkek arkadaşı Senatör Scott Wheeler, Mecliste vefat etmiş.
ama sadece mecliste… ve seçimlerde.
Piero mecliste oylamayı kazandı.
Ya burada, ya mecliste.
Kuzen, Kraliçe ve sen, Mecliste daha fazla devam etmeyeceksin.
ama sadece mecliste… ve seçimlerde.