MEDENIYETLERIN in English translation

civilizations
medeniyet
uygarlık
civilisations
medeniyet
uygarlık
cultures
kültür
civilization
medeniyet
uygarlık

Examples of using Medeniyetlerin in Turkish and their translations into English

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
  • Programming category close
sinyal gönderdiğini düşünmemizin, Uzaylı medeniyetlerin radyo teleskoplarıyla.
When we imagine alien civilizations broadcasting signals with radio telescopes.
Bunlar dünyadışı zekanın kesin belirtileri olmamasına rağmen… bizim gibi medeniyetlerin kendi kendini kaçınılmaz ve düşüncesizce yoketmeye… bu kadar çaba sarfettigini düşündürüyor.
There are not yet obvious signs of extraterrestrial intelligence and this makes us wonder whether civilizations like ours rush inevitably, headlong to self-destruction.
O medeniyetlerin halkı inanıp korunsalardı,
Had the people of those towns believed in
Bizim gibi medeniyetlerin kendi kendini kaçınılmaz ve düşüncesizce yoketmeye… Bunlar dünyadışı zekanın kesin belirtileri olmamasına rağmen… bu kadar çaba sarfettigini düşündürüyor.
There are not yet obvious signs of extraterrestrial intelligence… and this makes us wonder whether civilizations like ours… rush inevitably, headlong to self-destruction.
Medeniyetlerin doğmasından itibaren batıl inançlara göre, Güneş tutulması bir kıyamet alameti olarak kabul edilmiştir.
From the dawn of civilization, superstitions have marked solar eclipses as the sign of the apocalypse.
Asur ve Babil gibi medeniyetlerin hepsinin çok tanrılı karakter gösterdiğini iddia ediyor.
as well as civilizations that followed, namely the Akkadians, Assyrians and the Babylonians all show polytheistic character.
ve çürümeyi( medeniyetlerin, geleneklerin ve nesnelerin) konu alır.
and decay of civilizations, traditions or physical objects.
diğerlerinin bize gösterdiği gibi işte bu medeniyetlerin intihar ettikleri durum;
others have shown us, this is how civilizations commit suicide,
Sözlerinde Stojanova, Ohrinin her zaman farklı medeniyetlerin harmanlandığı bir yer olduğunu
Ohrid has always been a place where different civilisations are blended,
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan bu yılın başlarında yaptığı açıklamada,'' Türkiyenin üyeliğinin… farklı inanç ve kültürlere sahip toplumların karşılaşması ve medeniyetlerin AB çatısı altında birleşmesi açısından değerli bir fırsat sağladığına inanıyoruz.'' dedi.
We believe that Turkey's membership… provides a valuable opportunity for the encounter of societies with different beliefs and cultures, and bringing civilizations together under the EU," Prime Minister Recep Tayyip Erdogan said earlier this year.
çoğu antik medeniyetlerin beşiği, dünyayı büyüleyen bir sualtı harabesi,
the cradle of our most ancient civilisations, an undersea ruin that captivated the world, and a mystical homeland
NASA bunu ocak 2008 de belirledi.'' Atmosferde milyonda 350 parçacığın üstünde bir değer yaşamın adapte olduğu ve medeniyetlerin geliştiği gezegenimiz ile uyumlu olmayacaktır.
As the NASA team put it in January 2008,"any value in the atmosphere greater than 350 parts per million is not compatible with the planet on which civilization developed and which life on earth is adapted.
Asyada büyük alanları sömürgeleştirdikçe… karşılaştıkları medeniyetlerin can çekiştikleri
Asia, they actively encouraged the idea that the civilizations they encountered were moribund
daha gelişmiş medeniyetlerin yaşamadığını söyleyemez.
that advanced civilizations may have existed once, on the planet.
Tüm medeniyetlerin içinde Galilenin 1609da teleskoptan ilk bakışı
In all civilisation, since Galileo first looked through a telescope, in 1609,
Tartışılabiliecek bir hikaye var, medeniyetlerin hikayesi, medeniyetler denizler etrafında konumlandırılmıştır ilkleri Akdeniz çevresinde olmka üzere, daha yakın tarihliler Batı gücüyle yükselen Atlantik kıyılarında.
You might argue that the story, the history of civilizations, has been civilizations gathered around seas-- with the first ones around the Mediterranean, the more recent ones in the ascendents of Western power around the Atlantic.
O medeniyetlerin halkı inanıp korunsalardı,
And if only the people of the cities had believed
Atlantisli olarak orada yaşama umudu yoktu ya da toplumumuzu tekrar kurma, bunun yerine başka diyarlara yayıldık, bazılarımız ilk insan kabileler arasında küçük medeniyetlerin temellerini attık,
Some of us planting a few small seeds of civilization among the first tribes of man,
araya gelmemizi umut ediyorum, zira medeniyetlerin çatışmasına asla inanmadım.''
because I have never believed in the clash of civilisations," she said in a brief statement."UNESCO
Gelişmiş medeniyetlerin yaşadığı?
Earth where advanced civilizations live?
Results: 3900, Time: 0.0267

Top dictionary queries

Turkish - English