MENSUP in English translation

• belong
• member
• members
• belonging
• belonged
• belongs

Examples of using Mensup in Turkish and their translations into English

Makedon Ordusu özel kuvvetlerine mensup otuz üç asker, bir irtibat subayı
Thirty-three Macedonian Army special force members, a liaison officer, and a logistics officer

Daha milliyetçi partiler Sırp baskın partilere mensup Hırvatların Hırvat halkının gerçek temsilcileri olmadığını iddia ediyorlar.
The more nationalistic parties claim that Croats who belong to Serb-dominated parties are not truly representatives of the Croatian people.

Dinkiç çoğu zaman konumunu kullanarak, çoğunluğu son Başbakan Zoran Cinciçin Demokrat Partisine mensup hükümet üyelerini eleştiriyordu.
Dinkic often used his post to criticise the government, whose members mostly belong to the late Prime Minister Zoran Djindjic's Democratic Party.

nakilleri destekleme yetkisine sahiptir. Tamam, dinle. azınlık gruplara mensup çocuklar da dâhil olmak üzere.
The secretary of HHS has the authority including children who are members of racial or ethnic minority groups.

Sczporluk,'' Öneriler arasında, etnik toplumlara mensup öğrencilerin Makedonca dilini daha kaliteli şekilde öğrenmeleri de yer alıyor,'' dedi.
One of the recommendations is also higher quality studying of Macedonian language by students belonging to ethnic communities," Sczporluk said.

Bu görüş kaba biçimde'' insan türü olan Homo sapiense mensup her organizma kişidir'' olarak ele alınabilir.
Take"human" to mean any member of the species Homo sapiens.

SETimes: Kısa bir süre önce bazı Bosnalı Sırp yetkililer, Rusyanın Gürcistandaki NATO tatbikatına karşı çıkması sebebiyle, BH Silahlı Kuvvetlerine mensup Sırplara bu tatbikattan ayrılma çağrısında bulunmuştu.
SETimes: Some Bosnian Serb officials recently invited Serb members of the BiH Armed Forces to leave the NATO exercise in Georgia because Russia was opposed to that event.

dini bir külte mensup olan iki öğretmen, iki doktor ve bir aile hakkında muhbirlik yaptı.
two physicians and a family belonging to a religious cult.

Öteden beri Allahtan başka taptığı putlar, tevhid dinine girmesini engellemişti. Çünkü o kâfir bir millete mensup idi.
But she was prevented by what she worshiped besides God; she belonged to a disbelieving people.

R'' Schytteliusun mensup olduğu cemaatin mabedinde bulundu. İbadet toplantılarını muhafaza etti.
The"Purple Pastor" was found in a chapel that belongs to Schyttelius' parish.

Aslen prizrenli olan Bayraktari, Ramazan geleneklerine bağlı Türk-Arnavut kökenli bir aileye mensup.
She originally comes from Prizren, a member of a Turkish-Albanian family that observed Ramadan traditions.

Paskalya, Ortodoksluk mezhebine mensup Slav ülkelerinde Velik Dan( Büyük Gün) olarak bilinirken,
In Slavic countries belonging to Orthodox Churches, Easter is known as Velik Dan/Great Day,

tevhid dinine girmesini engellemişti. Çünkü o kâfir bir millete mensup idi.
was her worshipping deities other than Allah, for she belonged to an unbelieving people.

Başbakan Vojislav Kostunicanın Sırbistan Demokrasi Partisine( DSS) mensup komisyon üyesi Milos Aligrudiç, bunun yakında değişeceğine söz veriyor.
That will soon change, vows Milos Aligrudic, a committee member who belongs to Prime Minister Vojislav Kostunica's Democratic Party of Serbia DSS.

o kâfir bir millete mensup idi.
by what she used to worship besides Allah, for she belonged to a faithless people.

Debelenmek daha kolay göründüğünden savaş uzadıkça uzadı. trajik kararlar olduğunu kabul etmektense Sebebin her iki siyasi partiye mensup beş Amerikan başkanının verdiği.
Than admit that it had been caused by tragic decisions, belonging to both political parties. And it was prolonged because it seemed easier to muddle through made by five American presidents.

Öldürülen, sizinle savaş halinde olan bir topluluğa mensup bir inanan ise,
If the victim belongs to a people at war with you, but is a believer, then the compensation

aynı zamanda bu partiye mensup Cumhurbaşkanı Sali Berişayla aynı anda göreve başladı.
took office at the same time as President Sali Berisha, who also belonged to that party.

Sûra üfürüldüğünde, aralarında artık soy-sop/şuna-buna mensup olmalar söz konusu edilemez. Birbirlerini soruşturamazlar da.
So when the trumpet is blown, there shall be no ties of relationship between them on that day, nor shall they ask of each other.

Makedonyadaki farklı etnik gruplara mensup gençler arasındaki diyalogu geliştirme
The event aimed to improve dialogue and promote cultural and religious tolerance between young people from different ethnic groups in Macedonia.