Examples of using Meraklanmaya in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Acaba Lilyyle gizli bir ittifak mı kurdu diye meraklanmaya başlamıştım.
Fayed.- Meraklanmaya başlamıştım.
Fayed.- Meraklanmaya başlamıştım.
O nerede? Meraklanmaya başlıyorum.
Senin meraklanmaya ihtiyacın olduğunu biliyordu.
Tam meraklanmaya başlıyordum.
Meraklanmaya başlıyorum, Bu adamın derdi ne?
Meraklanmaya başlıyorum, Bu adamın derdi ne?
Çok fazla diş düşürdü ve meraklanmaya başladım.
İnsanların senin hakkında meraklanmaya başlamasını istemeyiz.
Niye tüm gün dışarıda arabanın içinde oturuyorsun diye basın meraklanmaya başlar?
Işıltılı ve utangaç gelininiz meraklanmaya başladı!
Bizde meraklanmaya başlamıştık.
Bütün gün bizden uzak durdunuz ve herkes meraklanmaya başladı. Beni seçtiler ve.
Bir adam bundan fazlasını söylediğinde, meraklanmaya başlarım. Basit cevaplar.
Basit cevaplar. Bir adam bundan fazlasını söylediğinde, meraklanmaya başlarım.
Bayan Gomez, bu sabah saat kaç sularında torununuz için meraklanmaya başladınız?
Meraklanmayın'' dediler.'' Bir gün topraklarımıza geri döneceğiz.
Şimdi çok meraklandım işte, beni çıldırtıyorsun.
Meraklanmayı bırakın.