MERAKLANMAYA in English translation

to worry
endişelenmeye
merak
meraklanmaya
endişe etmeye
dert
korkmaya
endişeye gerek
telaşlandırmak
kaygılanmana
to wonder
merak etmeye
meraklanmaya
wonder
hayret etmeye
acaba
harikalar
mucize
merak ederdim
curious
merak
tuhaf
ilginç
garip
meraklandım

Examples of using Meraklanmaya in Turkish and their translations into English

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
  • Programming category close
Acaba Lilyyle gizli bir ittifak mı kurdu diye meraklanmaya başlamıştım.
I was starting to worry he would made some secret alliance with Lily.
Fayed.- Meraklanmaya başlamıştım.
Fayed.- I was starting to worry.
Fayed.- Meraklanmaya başlamıştım.
I was starting to worry.- Fayed.
O nerede? Meraklanmaya başlıyorum.
Where is she? I'm starting to worry.
Senin meraklanmaya ihtiyacın olduğunu biliyordu.
And he knew that you needed wonder.
Tam meraklanmaya başlıyordum.
I was beginning to get worried.
Meraklanmaya başlıyorum, Bu adamın derdi ne?
Like… I start wondering, what's wrong with this guy?
Meraklanmaya başlıyorum, Bu adamın derdi ne?
I start wondering,"What's wrong with this guy?
Çok fazla diş düşürdü ve meraklanmaya başladım.
He's lost a lot of his baby teeth, and I was starting to get worried.
İnsanların senin hakkında meraklanmaya başlamasını istemeyiz.
We don't want people to start wondering about you.
Niye tüm gün dışarıda arabanın içinde oturuyorsun diye basın meraklanmaya başlar?
Press probably start wondering why you are sitting outside in a car for all day?
Işıltılı ve utangaç gelininiz meraklanmaya başladı!
Your shini', retirin' bride, completely is gettin' anxiety.
Bizde meraklanmaya başlamıştık.
we started to worry.
Bütün gün bizden uzak durdunuz ve herkes meraklanmaya başladı. Beni seçtiler ve.
You guys have been kind of closed off all day, and everyone's starting to wonder, and I was sort of elected.
Bir adam bundan fazlasını söylediğinde, meraklanmaya başlarım. Basit cevaplar.
When a man says to me more than yes or no, then I begin to wonder. Simply that.
Basit cevaplar. Bir adam bundan fazlasını söylediğinde, meraklanmaya başlarım.
Simply that. When a man says to me more than yes or no, then I begin to wonder.
Bayan Gomez, bu sabah saat kaç sularında torununuz için meraklanmaya başladınız?
Ms. Gomez, what time this morning did you begin to wonder how your grandson was doing?
Meraklanmayın'' dediler.'' Bir gün topraklarımıza geri döneceğiz.
Don't worry," they said,"one day we will get our lands back.
Şimdi çok meraklandım işte, beni çıldırtıyorsun.
Now I'm so curious. You're driving me crazy.
Meraklanmayı bırakın.
Stop worrying.
Results: 49, Time: 0.0521

Top dictionary queries

Turkish - English