Examples of using Merdivene in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Hedef ikinci merdivene doğru ilerliyor.
Bir merdivene giderdim. Adımları görmek istersem Adım yok.
Bunu daha önce kimse düşünmemişti… Merdivene tırmanıyor.
Evet.- Merdivene gelsene.
Merdivene dikkat et.
İşte böyle merdivene gelirsen yukarı, yılana gelirsen aşağı iniyorsun.
Kör bir adamın hiç bir yere gitmeyen bir merdivene tırmanması gibi.
Buradan, dördüncü kattan, bu merdivene ulaşmanın imkânı yok.
Evet.- Merdivene gelsene.
Cheryl yoğurdunu bırakıyor ve arkadaşlarını merdivene kadar takip ediyor. Hadi!
Hadi gidip şu merdivene göz atalım.
Dümdüz koşarak sarmal merdivene varacağız.
Hayır, biz merdivene karşıyız.
August Wilsonın klasik bir eserindeki bu duvar ve merdivene ne demeli?
Kenara çek! 5 nolu merdivene girdi.
Ana merdivene. Onlar çok kaypak.
Kenara çek! 5 nolu merdivene girdi.
Ana merdivene. Onlar çok kaypak.
iki numaralı merdivene doğru gidiyor.
Bugünkü sıcakla merdivene gelmeden kokuyu almış olurduk.