MIDILLI in English translation

• pony
• midilli
• ponies

Examples of using Midilli in Turkish and their translations into English

Midilli kalıcak.
The pony stays.

Veya oldu midilli sürüş deneyimi sadece bir parçasıdır?
Or was that just part of the pony ride experience?

Ve midilli hakkında bir şey vardı.
And there was something about a pony.

Midilli gidene kadar bekleyebilir misin?
Can you stay until after the ponies go?

Böyle olması için midilli büyüklüğünde bir kartal olması gerekirdi.
That would take an eagle the size of a pony.

Bu ismi midilli yarışlarında kazandım.
I won the name in the pony races.

Midilli, korsandan daha akıllı sanırım.
I guess the pony's smarter than the pirate.

Peki ya midilli rüyası?
So the dream about the pony?

Altın Midilli Çocuğu görebiliyorum.
And I can see Golden the Pony Boy.

Midilli öpücük istiyor.
The pony wants a kiss.

Midilli gidip biraz daha uyusun o zaman.
The pony is going to go and sleep in the field for a bit now.

Midilli centilmen dolu.
Mytilene is full of gallants.

Midilli bahanesi güzelmiş.
THAT'S A GOOD ONE WITH THE PONY.

Midilli üzerinde çocukları gezdiren adamı ağlattın. Çocukları korkutuyorsun.
And you also made the pony ride guy cry. You are terrifying the children.

Bana midilli arabası ve… bir sürü elbise vereceğini söyledi.
And he said that he was going to give me a pony cart and lots of pretty dresses.

Kamerayı midilli gezintisine odaklayacağım.
I'm gonna focus the camera on the pony ride.

Ama artık midilli üstündeki küçük kız değilim. Seni seviyorum.
I love you, but I'm not that little girl on the pony anymore.

Ben midilli istiyordum aslında.
What I really wanted was a pony.

Midilli. Saç bandı da takıyor muydu?
The ponies. Was he wearing the headband?

Sana meşhur konuşmasını… midilli hakkında, yaptı mı?
He didn't give you the speech about the ponies, did he?