MINI GOLF in English translation

putt-putt golf
mini golf
miniature golf
minyatür golf
mini golf
mini-golf

Examples of using Mini golf in Turkish and their translations into English

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
  • Programming category close
Toby çok fazla mini golf oynar.
Toby plays a lot of mini golf.
Spor Olimpiyatlarında bir kez mini golf vardı.
The Sportlympics had mini golf once.
Mini golf gecesinde mi?
That's Putt-Putt night?
Hey Tom, benimle mini golf oynamak ister misin?
Hey, tom, you want to come play putt-putt with me?
Mini golf ve dondurma.
Mini-putt and ice cream.
Mini golf oynarken canımın o kadar yanmayacağını düşünmüşler.
They thought it wouldn't hurt as much over mini golf.
Buffy, mini golf sever misin?
Buffy, do you like miniature golf?
Bu mini golf.
It's minigolf.
Mini golf nasıldı?
How was mini golf?
Evet, bu Mini Golf!
Yeah, it's mini golf!
Bu yılki doğum günü partim için mini golf ve pizza istemediğime karar verdim.
I decided I don't want to do mini golf and pizza for my birthday party this year.
İşte, aa, bir, aa, mini golf şeysi var,
So uh, there's this um, mini golf thing, ah,
De bir genç, Nelsonı onu öldürmeden bir gün önce kurbanlarından biriyle mini golf oynarken gördüğünü söylemiş.
You know, a teenager in'58 said he saw Nelson playing miniature golf with one of his victims the day before he killed him.
Mini golf oynadık, çılgın dans yarışmalarına katıldık,… arabaya servis bölümüne gidip İngiliz aksanıyla sipariş verdik.
We would play mini golf, have crazy dance competitions, go through a drive-through and order with British accents.
İşte, aa, bir, aa, mini golf şeysi var, aa, çok uzakta değil.
So, uh, there's this, um, mini-golf thing.
Beraber vakit geçirdiğimizi hayal ederken daha çok mini golf tarzı şeyler hayal ediyordum.
When I envisioned us spending time together, I was imagining something more along the lines of mini golf.
şimdi de kendi başıma mini golf oynuyorum.
now I'm playing mini-golf by myself.
Ben olmasaydım gündüz gözüne sarhoş olup küçük çocuklarla mini golf oynardınız.
Playing mini-golf with 12-year-olds. If it wasn't for me, you guys would be day drunk.
Oyun odası, bilardo odası ve mini golf alanı, olmazsa olmazlar, efendim!
Cards room, billiards room and a mini golf course, which is a must, sir!
Sonra gizli bir caz kulübünde çalan Mal Duncanın da gittiği mini golf maçına gideceğiz.
Then a round of mini golf. Followed by Mal Duncan, who's playing at an underground jazz club.
Results: 73, Time: 0.0231

Word-for-word translation

Top dictionary queries

Turkish - English