Examples of using Mutfağa in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Her gün yemek yemeğe mutfağa gidiyoruz ama sen mutfağa gitmiyorsun.
Onu arka mutfağa çağırabilirim.
Mutfağa, bizim için özel bir şeyler hazırlattım.
Her gün yemek yemeğe mutfağa gidiyoruz ama sen mutfağa gitmiyorsun.
We go to the canteen everyday, to eat. But you're not going to the canteen.Jonas, bunları mutfağa geri götür.
Jonas, you must take these back to the kitchens.Hayır, ilk olarak mutfağa gidelim.
No, let's go to the Kitchens first.Mutfağa masa sığar.
Eğer yazmış olsaydın, mutfağa dönme utancından kurtulurdun.
YOU WOULD have SPARED YOURSELF THE WALK OF SHAME BACK TO THE KITCHEN.Ursula, bana bir iyilik yapar mısın? Mutfağa git ve ateşi kapa?
URSULA, CAN YOU RUN INTO THE KITCHEN AND TURN DOWN THE HEAT?Mutfağa gitmek için en uygun yoldur.
Mutfağa doğru ilerliyor.
He's heading for the kitchen.Ben ise mutfağa gidip Stacey ile gerçek bir konuşma yapmak zorundayım.
I am gonna have to go into that kitchen and have a real conversation with Stacey.Mutfağa bir göz atalım.
Let's look at the kitchen.Arkadaki mutfağa gidip tüm restorantı kontrol etsen ya?
Why don't you go in the kitchen in Mutfağa girme demiştim sana.
I told you to stay out of the kitchen.Beni mutfağa koyan Robb Starktı.
It was Robb Stark who put me in the kitchens.Mutfağa gitme riskini alamazdık.
We couldn't risk going to the kitchens.Mutfağa dönmek istiyorum.
I want Bazı insanları mutfağa sokmamak gerek.
Some people aren't meant for the kitchen.Mutfağa doğru yürüyüp buzdolabından sola,
Go through the kitchen, left at 
