MUTLU DEĞILDIM in English translation

• i wasn't happy
• i was unhappy

Examples of using Mutlu değildim in Turkish and their translations into English

Demek istediğim, mutlu değildim.
I mean, because I wasn't happy.

Ben hiç de mutlu değildim.
I WASN'T HAPPY.

Matt ve ben… Mutlu değildim.
I wasn't happy. Matt and I.

Eh, ben mutlu değildim.
Yeah, well, I wasn't happy.

Belki ben de mutlu değildim.
Maybe I wasn't happy.

Neden? Çünkü ben mutlu değildim.
Because I wasn't happy. Why?

O zamanlar mutlu değildim.
I was not happy at the time.

Carola, gerçek şu ki True Fashionda mutlu değildim.
Carola, the truth is, I wasn't happy at True Fashion.

Wes okulu farklı görmeme neden olmuştu ve bundan mutlu değildim.
Wes had made me see the school differently, and I wasn't happy about it.

Mutlu değildim ama kendime, aileme yalan söyleyerek yıllarca yanında kaldım.
I wasn't happy, but I stayed for years, lying to myself, to my family.

Mısırda mutlu değildim çölde mutlu olmadım,
I wasn't happy in Egypt. I wasn't happy in the desert

Biliyor musun, mutlu değildim. Annen nereye gittiğinizi bilmeme izin vermediğinde.
You know, I was not happy when your mother wouldn't let me know where you would gotten to.

Ama mutlu değildim ve yaptıklarının doğru olmadığını hissediyordum bugüne dek.
But I wasn't happy nor did I feel that what you were doing was right… until today.

Ben de'' Mutlu değildim ve bir de artık dindar değilim.'' dedi. Neden?
And I said, uh,"I wasn't happy, and also, I'm not religious anymore. Why?

Tabiki mutlu değildim bu durumdan, ama tam o ara Judy
I was not happy about it, but Judy and I would just tear us apart… Mr. Birk

Tom mutlu değildi.
Tom wasn't happy.

Mutlu değil.
Wasn't happy.

Mutlu değildi. Evlendiğimizde annen de.
Your mother wasn't happy in the beginning.

Laguerta mutlu değil, ama dinlenmeye ihtiyacı var.
Laguerta wasn't happy, but she needs to get laid.

Pradeep mutlu değildi.
Pradeep wasn't happy.